Sedat Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de birinci Kovid-19 vakası görüldükten sonra kapasitelerinin çok üzerinde bir taleple karşılaştıklarını belirterek, “Başlangıçta kuru baklagiller, makarna, un üzere ‘panik alışverişiyle’ başladı ve bu alışveriş bir hafta sürdü. Bu haftadan sonra olağanda nasıl alışveriş yapılıyorsa o alışverişlere geri dönüldü.” tabirlerini kullandı.

“Ortalama sepet hacmi 250 TL’ye çıktı”

“Panik alışverişinin” akabinde olağan alışverişe dönülmesine karşın sepetlerin hacminin büyüdüğüne işaret eden Yıldırım, şunları kaydetti:

“Normalde ortalama 150 TL olan sepetlerimiz, 250 TL’ye kadar çıktı. Konutta vakit geçirme vadelerinin artması bu durumu etkiledi. Herkesin konutta ekmek yapmaya başlamasıyla un ve maya satışında da artış meydana geldi. Bunların hepsi 1 Haziran itibarıyla sıradanlaştı. Kalıcı olarak değişen şey sıhhat bilinci oldu. C vitamininden güçlü ve bağışıklık destekleyen; portakal, limon, yeşil sebzeler ve kefir satışında salgının başlangıcıyla birlikte kalıcı bir artış gerçekleşti.

Bankalararası Kart Merkezi rakamlarına nazaran, mart, nisan ve mayıs aylarında 5,5 milyon kredi kartı birinci kere internette kullanıldı. Böylelikle süratli giden dijitalleşme, 1 yıllık yolu birkaç günde almış oldu. İnternetle tanışmamış, tatbik indirip alışveriş yapmamış binlerce müşteri kazandık. Sepetler ve davranışlar normalleşse de müşterilerin internetten alışverişine devam edeceğini düşünüyoruz.”

“Üye sayısı salgın sürecinde ikiye katlandı”

istegelsin Üst Başkanı Yıldırım, besin bölümünün binlerce oyuncunun olduğu, çok modüllü bir kesim olduğunu aktararak, besinin tüm dünyada en son dijitalleşen yerlerden biri olduğunu söyledi.

Kesimde bölge alan binlerce oyuncunun içerisinde dijital olan oyuncuların sayısının çok az olduğuna dikkati çeken Yıldırım, “Gelecekteki potansiyelimize nazaran hacmimiz şu anda dijital olmayan gayrı oyuncularla karşılaştırıldığında küçük, gelgelelim çok süratli büyüyor. istegelsin, ortalama günlük satışını salgın devrinde 3’e katladı. Talep bunun çok ötesindeydi. Kapasitemizi talebe yetişecek formda artıramadığımız için 3 kat büyüyebildik.” değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, online platformlardan azık alma alışkanlığının son 1 yılda başladığını hatırlatarak, şunları söyledi:

“Alışkanlıklar süratle değişiyor. Gelecekte kapasiteler arttığında artan taleplere karşılık verebilecek hale geleceğiz. İstanbul, Ankara ve Kocaeli’de hizmet veriyoruz. Mayıs ayında bu kentlere Bodrum’u da ekledik. İstanbul’daki meskenlerin yüzde 99’una ulaşabiliyoruz. Ankara’da yüzde 90’a vardı. Bodrum yarımadasının tamamına ulaşabiliyoruz. Haftada 2 saatinizi yılda 4,3 gününüzü size armağan etme tezinde olan bir süpermarketiz. Süpermarketin geleceğinin burada olduğuna inanıyoruz.”

“Türkiye’de tüketiciler, internetten verilen servisleri kullanmaya yatkın”

Yıldırım, üst yaş kümesinden çok sayıda müşteri kazandıklarını ve bunun sevindirici bir gelişme olduğunu vurgulayarak, “Gençler bizim doğal müşteri segmentimiz. Verdiğimiz hizmetin fizikî bir yükü, zahmeti ortadan kaldırması nedeniyle salgın devrinde çok farklı seviyelerde yaş kümelerinden müşteriler kazanmış olduk.” sözlerini kullandı.

Online market alışverişi kolunun Türkiye’de süratle büyümeyi sürdürdüğünü belirten Yıldırım, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Türkiye’de tüketiciler hazır ve internetten verilen servisleri kullanmaya epeyce yatkın. Düzgün hizmet veren oyuncuların büyüyebilecekleri önemli bir pazar boşluğu olduğunu düşünüyoruz. Bütün büyükşehirler bizim için amaç kitle. Kısa vadeli planlarımız doğrultusunda önemli bir potansiyel olduğu için önümüzdeki aylarda İstanbul’da birkaç depo daha açacağız. İzmir de kısa vadeli planlarımız arasında bölge alıyor.

İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli ve Bodrum’da yayılarak bu yılın sonuna kadar gideceğiz. Gelecek yıl için gerek piyasanın gerek müşterilerimizin taleplerine bakarak kaç büyükşehire daha yayılacağımıza karar vereceğiz.”