Göz sıhhati konusunda son yıllarda daha bilinçli olsak da ileri yaşlara kadar görme azlığının farkında olmadan hayatını sürdüren insanlar ile sık olmasa da karşılaşmaktayız. Umumide olan görüş; çocuklarda görme bozukluklarının olmadığı ve mektep çağı öncesinde çok bariz bir sorun yok ise göz muayenelerinin yapılması gerekmediğidir ve bu çok büyük bir yanılgıdır.

Yetişkinlerde olabilen her göz marazı bebek ve çocuklarda olabilmektedir. Bunlar katarakt, göz tümörü, göz tansiyonu, hipermetropi, astigmatizma üzere geniş yelpazede sıralanabilir. Velev evlat bilhassa bir rahatsızlık lisana getirmez ise yahut hoca tarafından farkedilen bir sorun olmadı ise muayene yaşı çok daha geç devirlere bırakılmaktadır. 

Bebek ve evlat göz muayenelerinde aile tesiri çok değerlidir. Bir bebeğin yahut evladın görüp görmediği ve görmesinin ne kadar sağlıklı olduğunu muayene etmeden anlamak mümkün değildir ve bu muayene göz hekimlerince yapılmalıdır. Yani görünür aralıklarla evlat hekimine götürülerek yaptırılan muayenedeki göz sıhhati denetimi çok akıllıca ve ehliyetli değildir.

Eksiklikler doğurabilir ve sonuçta geri dönüşümü olmayan meselelere yol açabilmektedir. Burada yapılması gereken bir bebek doğumdan sonraki birinci 6. ayda umumî bir göz denetimi için göz hekimine muayene ettirilmelidir. Bu periyotta sonra yıllık denetimlerin kıymeti büyüktür. Birinci 9 yaş bir evladın göz sıhhati açısından altın devridir. Bu devirde fark edilen göz meseleleri daha kolay tedavi edilmekte ve göz tembelliği oluşumu engellenebilmektedir. Yıllık denetime götürülemeyen çocuklarda  okul çağı öncesi en azından 3 muayene seansı kesinlikle yapılmalıdır. Bunlar birinci 6 ay, 3 yaş ve 5,5 yaş periyotlarıdır. 

Bilinçli ebeveynler ile illetlerin erken tanı ve tedavileri mümkün olabilmektedir.