Damar içinde kanın pıhtılaşarak kalp, akciğer ve damarlarda tıkanıklıklara yol açması sonucu oluşan bir kan hastalığıdır. Arter yahut venlerde oluşabilir ama ekseriyetle venlerde görülür. En sık görülen çeşidi ise derin ven trombozudur. Pıhtı her yaş, cins, ırkta insanın başına gelerek tüm hayatı olumsuz etkileyebilir.

Alt bacak ve pelvik damarlar genelde en sık etkilenen bölgelerdir. Kan pıhtısı yüzey damarlarda (varicose damarlar) oluşunca genelde zararsızdır. Bacakların derin damar sistemindeki riski ise hayli büyüktür. Zira pıhtı kalbe yanlışsız ilerler ve kalpte durma tehlikesine yol açar.

Risk faktörü taşıyor olabilirsiniz

-60 yaşın üstünde olmak,

-Sigara içmek,

-Hareketsiz hayat,

-Travma,

-Termal hasar,

-Cerrahi uygulamalar,

-Enfeksiyonlar,

-Karaciğer hastalıkları,

-Gebelik,

-Kanser,

-Geçirilen şoklar,

-İmmun kompleksler,

-Ağır dehidrasyon,

-Nefrotik sendrom vb.

Geç tedavi, ağrı ve şişlikleri kronik hale getiriyor

Halk lisanında toplardamarda pıhtı oluşması olarak bilinen ve trombozun en yaygın çeşidi olan derin ven tromboz; bedenin rastgele bir bölgesinde ana toplardamarların pıhtıyla tıkanması manasına gelmektedir. Hastalık nedeniyle bacaklarda oluşan şişlik ve ağrı tedavide geç kalındığında kronikleşerek ömür uzunluğu sürebiliyor. Çok daha değerli olarak pıhtı koparak akciğeri besleyen damarlara ulaşabilir. Bu durum birdenbire kan akımının kesilmesine neden olur ve ölümcül bir sıhhat sorunu olan akciğer embolisine yol açabilir.

Bu belirtilere dikkat!

-Bacakta ya da bacaktaki toplardamar boyunca şişlik,

-Bacakta sadece yürürken hissedilen ağrı ya da hassasiyet,

-Bacağın şiş ya da ağrılı kısmında sıcaklık artışı,

-Bacakta kızarma ya da renk değişikliği.

Sigara tekrar en büyük etkenler ortasında

Tromboz erken tedbir alınmazsa ölümcül sonuçlara kadar götürebilecek önemli bir hastalıktır. Bu hastalığın oluşması hayli kompleks bir yapıdır. Ömür usulünden ilaç kullanımına genetik faktörlerden beslenmeye kadar birçok faktör tesirlidir. Lakin bir mevzu var ki hastalığa yakalanma riskini tam 35 kat artırmaktadır. Bu ise sigara tüketimidir. Damarların tıkanmasına yol açan sigara, kanın pıhtılaşma sürecini hızlandırarak riskli bir tablo ortaya koyar.

Hayat üslubunuzu değiştirin

Trombozu önlemenin en tesirli yolu, ömür biçimini değiştirmektir. Bu noktada risk faktörlerini hayatınızdan çıkarabilir bilhassa de sigara tüketimini kesebilirsiniz. Bir öteki değerli mevzu ise hareketsiz ömür stilinden kurtulmaktır. Zira tromboz için uzun mühlet hareketsiz kalmak, uzun seyahatler boyunca hareket edememek, uzun müddet masa başında çalışmak ve spor yapmadan geçirilen bir hayat tromboz riskini her geçen gün artırır.

Tromboz nasıl tedavi edilir?

Kalp ve damar hastalıklarından kaynaklı ölümlerin dörtte biri damarlarda oluşan pıhtılar nedeniyle gerçekleşmektedir. Her yıl ülkemizde 30 bin kişi tromboz yüzünden hayatını kaybetmektedir. Hasebiyle bu hastalığın ciddiye alınması ve erken müdahale edilmesi hastanın yaşaması için kilit kıymete sahiptir.

Tedavinin üç hedefi vardır:

-Kan pıhtısının büyümesinin durdurulması,

-Kan pıhtısının parçalanması ve akciğerlerinize taşınmasının önlenmesi,

-Başka bir kan pıhtısı oluşma mümkünlüğünün azaltılmasıdır.

Bu noktada ilaç tedavisi uygulanabilir, ilerlememiş olaylarda dereceli sıkıştırma çorapları kullanılabilir. Kan sulandırıcı ilaçların kullanılamadığı durumlarda vena kava filtresi tercih edilebilir. Bu filtre toplardamara yerleştirilir. Filtre bir toplardamarda parçalanan kan pıhtılarını akciğere gitmeden evvel yakalar. Bu pulmoner embolizmi önler. Bununla birlikte yeni kan pıhtısı oluşumunu durdurmaz.