Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Memleketler arası Hukuk Ana Bilim Kolu Lideri Prof. Dr. Selami Kuran ve Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik yaşananları, Milliyet’e kıymetlendirdi. Kuran’a nazaran, Yunanistan’ın Meis’e asker göndermesi, “yığınak” manasına geliyor ve bu adım açık bir provokasyon niteliği taşıyor. Yunanistan’ın yalnızca Meis Adası’nda değil 23 adanın 16’sı üzerinde askeri varlık oluşturduğunu söyleyen Kuran, “Tüm bunlar çok önemli bir memleketler arası hukuk ihlali. Meis’in de dahil olduğu 12 adanın 1947 tarihli Paris Mutabakatı ile Yunanistan’a zamanı temel bir kurala bağlı. Bu kaide, adalarda rastgele bir askeri varlık ve silahlanma olmaması. Türkiye’nin güvenliğini tehdit edecek bir öge bulunmaması” dedi. Kuran, Yunanistan’ın adımıyla, adaların kullanım hakkının devredildiğinin altını çizerek şunları kaydetti: “Yunanistan’a bu noktalarda egemenlik hakkı verilmedi. Egemenliğiniz olmayan bir alanda memleketler arası hukuku çiğnerseniz o vakit bu adaları türel açıdan tartışılır hale getirmiş olursunuz ki Atina’nın yaptığı tam olarak budur. Türkiye, BM’de açıkça belirtilen karara dayanarak kişisel yasal müdafaa hakkını kullanabilir. Yani adada bulunan askeri ögeleri etkisiz hale getirebilir. Türkiye, AB Adalet Divanı’na şikayette bulunabilir, 1947 mutabakatının ihlali gerekçesiyle dava açabilir.”

Yunanistan’ın adımını “uluslararası hukuku hiçe sayan tutum” olarak pahalandıran Uluçevik ise “Meis’te de ve 12 adada Türkiye aykırısı kumar oynanıyor. Türkiye, buna yalnızca diplomatik değil, fiili olarak cevap vermelidir. Türkiye’nin birinci adımı, BM’ye gitmek olmalıdır. Zira Yunanistan’ın yaptığı fiilen tecavüzdür” dedi.