İnternet ortamında iyi niyetli kişilerin yanı sıra beğenilmeyen niyetli ve kişilere zarar vermek isteyen beşerler da bulunduğunu kaydeden Dinç, “Bazen külliyen beğenilmeyen niyetlerle bazen şan şöhret elde etmek, bazen para kazanmak üzere motivasyonları oluyor. En riskli kümedeki, en savunmasız kişileri gaye alıyorlar. Bunlar da yüklü olarak çocuklar ve ergenler oluyor.” diye konuştu.

Dinç, çocukluk ve ergenlik devrinde gençlerin keşfetmek, anlamak ve denemek istediğini belirterek, şu haberleri paylaştı:

“Bilgi az olduğu için ‘Bana bir şey olmaz’, ‘Annem, babam anlamıyor’, ‘Yeni bir dünyada farklı bir süreçte yaşıyor’ niyeti çok fazla. Akran tesirinin kişiler üzerindeki tesiri çok fazla. Bunlar bir araya geldiğinde yeni bir şeyleri denemeye yönelik önemli bir dilek ortaya çıkıyor. Bu dilek neticesinde beşerler zararı gözlerinde minimize ediyor, merakı maksimize ediyor ve bu cins şeylere dahil oluyor. Bu aşamalı cinayet planları -diğerlerinde de tıpkı şey laf konusuydu- organize edilirken kişilerin en zayıf noktalarını, yalnız oldukları devranları seçiyor, bu formda oynama talimatı veriyor. Zayıf oldukları devranları, bilhassa geceleri, uyku muhtaçlığının en fazla olduğu, vücudunun en zayıf olduğu devranları seçiyorlar. İnsanoğlunun karar verme yetisi geceleri düşer, binaenaleyh gerçek bir halde değerlendiremez durumu. ‘Geceleyin oynayacaksın’, ‘Şu saatte oynayacaksın’, ‘Kimseye anlatmayacaksın’ halinde telkinde bulunuyorlar. Çocukları ve gençleri adım adım riskli, problemli, sorunlu durumlara sokuyorlar ve çocuk bir noktaya geldiğinde geri döneceğine inanamaz hale geliyor. Bu halde kendisine yahut gayrısına zarar verebilecekleri noktalara kadar çocuklarımızı ve gençlerimizi götürebiliyorlar.”

Çocuklar ve gençler açısından dünya çapında büyük bir risk ve çekişmeli durumun içerisinde bulunulduğuna işaret eden Dinç, farkındalık faaliyetlerinin artırılmasının, ana babaların hassasiyetinin en üst seviyeye çıkarılmasının ve çocuklarla gençlerle çalışan kişilerin bu husustaki haberinin artırılmasının kıymetine dikkati çekti.

“Çocuğun bilhassa ergenlik devrinde akranlarıyla buluşmaya muhtaçlığı var”

Mehmet Dinç, bu tıp oyunları oynayan çocuk ve gençlerin kimilerinin, aileleriyle ilgilerinde mesele yaşayanlar olduğunu lakin ana babayla sorun yaşamasa da ilgi azsa ve ana baba çocuğunun dünyasından haberdar değilse önemli sıkıntıların kelam konusu olabildiğini aktardı.

Ana babalarla çocukların her geçen gün munfasıl dünyalarda yaşamaya başladığını belirten Dinç, şunları söyledi:

“Anne babaların gündemleri, haberleri, ilgileri, dikkatleri çok farklı, çocukların gündemleri, haberleri, ilgileri, dikkatleri çok farklı. Hayatı paylaşmakla alakalı önemli sorunlar laf konusu. Dikkat edilmesi gereken hususlardan birincisi, ana baba ve çocuğun tıpkı dünyalarda, birbirlerinden haberdar olarak yaşamaları. Ana babalar, toplumsal medya ve haber bültenleri üzerinden Türkiye’de ve dünyada yeni olan her şeyden haberdar. Sair taraftan baktığımızda devletteki, dünyadaki her şeyden haberdar ana baba, çocuğunun dünyasındaki dertten, sorundan, sorundan, kazadan habersiz. Bu, çok sorunlu bir durum. Binaenaleyh birinci başta çocuğumuzun dünyasına girmemiz, onun dünyasından haberdar olmamız, gündemini ve gündemimizi paylaşmamız çok değerli.”

Dinç, ergenlik periyodunda yalnızca ana babanın çocuğun hayatında var olmasının yetmeyebileceğine değinerek, şu teklifleri sıraladı:

“Çocuk, diğer kişilerle bir araya gelmek isteyebilir. Çocuğun sosyalleşebileceği tabanların hazırlanması çok değerli. Gençlerimizin ve çocuklarımızın kent hayatında akranlarıyla buluşma yerleri ve imkanları azalmış durumda. Bu imkanları, akranlarıyla sağlıklı, akıllıca yerlerde buluşma imkanlarını ne kadar çoğaltırsak o kadar çocuklarımızın zararlı, sorunlu durumlardan uzak kalmasına yardımcı oluruz. Çocuğun münhasıran ergenlik periyodunda akranlarıyla buluşmaya gereksinimi var. Ergenlik devrindeki en temel ruhsal gereksinimlerden bir tanesi görünme ve aynalanma gereksinimini çocuk gerçek hayatta karşılayamıyor. Zira ilgide olduğu, haberdar olduğu, tertipli olarak görüştüğü insan sayısı çok az. Bu gereksinimi nasıl karşılayacak? Toplumsal medyadan, internet üzerinden karşılamaya çalışıyor ve haberi, tecrübesi az olduğu, devirden ötürü zayıflığı çok olduğu için velev istemez zararlı kişilerle zararlı sitelerle zararlı pratiklerle karşılaşıyor. Çocukları internet yahut toplumsal medyadan uzaklaştırmaktan, yasaklamaktan, hal reaksiyon koymaktan ziyade gerçek hayatta zenginleştirmeye dönük teşvik etmek, imkan sağlamak, desteklemek çok kıymetli. Burası aslında yeteri kadar varlıklı, geniş, renkli olsa, başka taraf zarar veremeyecek.”

“Yaygın olduğu için olağan gözüküyor, velev ortak kültür haline geliyor”

Yeşilay Umumi Yönetici Vekili Dr. Mehmet Dinç, başlangıç aşamasında oyunun çok kullanıldığına değinerek, şunları söyledi:

“Online oyunlar sorunlu davranışların giriş kapısı oluyor. Saf gözüküyor, yaygın olduğu için olağan gözüküyor, velev ortak kültür haline geliyor. Münhasıran erkek çocuklar arkadaşlarıyla toplumsallaşabilmek için ortak gündem olarak oyunları konuşuyor. Oyunların ortak kültür olması, çok farklı yanlardan teşvik edilmesi, cazip hale getirilmesi, çocukların oradan başlayıp farklı konumlara kaymalarına sebep oluyor. Memleketler arası oyun ağlarının çocukların zarar görmesiyle ilgili yönlendirilmesinde tesirli olduğunu görüyoruz. Birileri oyun sitelerine dahil oluyor, çocukları gençleri gaye alıyor, bir yanlara çekiyorlar. Çocuklar, siber zorbalıklara, istismara maruz kalabiliyor, dolandırılabiliyor.”

Yeşilay’ın dijital teknolojiler ve internet konusunda Türkiye’de ve dünyada olumlu ve hakikat bir kültürün, sahih ve yararlı tasarrufun yaygınlaşması için savaş ettiğini belirten Dinç, “Oyunların çok dikkatli halde tüketilmesi, ana babanın muhakkak haberi ve denetiminde sürdürülmesi gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.