TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı’nın çalışmasında, ülkelerin, “dijital diplomasiye” geçtiği tespiti yapıldı. Devletlerin bilhassa toplumsal medya uygulamaları aracılığıyla direkt bireyleri etkileme hedefini güderek dış siyaset maksatlarına ulaşmaya çalıştıkları tabir edildi. “Bir bakışta, dijital diplomasi” başlıklı çalışmada; ülkelerin “Diplomasi 3.0” olarak da isimlendirilen dijital diplomasiye yaklaşımları ele alındı.

ABD, İngiltere, İsveç ve bilhassa İsrail’in dijital diplomasiyi etkin kullanması ve yatırımlarına vurgu yapılan çalışmada, İsrail’in ABD-İran nükleer görüşmelerinin sonucuna tesir edebilmek için dijital diplomasiyi en etkin kullanan ülke olduğu söz edildi.

Çalışmada dijital diplomasinin, ülkelerin kamuoyuyla direkt etkileşimini mümkün kılan yumuşak gücün inşasında kullanılan bir yol olduğu belirtildi.

“Dijital diplomasi, klâsik diplomasiden farklı olarak dijital öğrenme-etkileşim-iletişim ve haberleşme süreçlarinden oluşur. Bireyler sivil toplum kuruluşları, devlet dışı aktörler, basın ve hükümetler ortasında alaka ve etkileşim sağlamaktadır” denilen çalışmada, bunun için yazılım üstünlüğüne gereksinim olduğu kaydedildi.

Dijital Diplomasi’nin kıymeti şöyle anlatıldı: “Bilgi ve bağlantı teknolojilerindeki süratli gelişim ve değişim diplomasiyi etkileyen ana ögelerden biri olmuştur. Her ne kadar hükümran devletlerin temsilcileri ortasındaki ve hükümetlerden hükümetlere etkileşimden oluşan klâsik diplomasi kıymetini korusa da bireylerin ve tertiplerin milletlerarası alakalarda oynadığı rol artmaktadır. Örneğin, toplumsal medya platformunda yer alan uygulamalar, literatürde Arap Baharı olarak isimlendirilen Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerindeki siyasal değişim taleplerinin internet kullanıcıları ortasında sansüre uğramadan yayılmasına ve insanların şovlar organize edebilmesine yol açmıştır.”