Fenerbahçe Futbol Akademisi Genel Koordinatörü Tahir Karapınar, Fenerbahçe TV’ye alt yaş kümelerindeki çalışmalarla ilgili kıymetli bilgiler aktardı. Futbol Akademisinin vizyonu, sportif amaçları ve genç oyuncuların gelişimleriyle ilgili yaptıklarını çalışmaları anlatan Karapınar, misyona geldikleri günden itibaren ‘Fenerbahçe’de altyapıdan oyuncu oynar düşüncesini’ yerleştirdiklerini söyledi.

Öncelikle alt yaş kümelerinde başlayan yeni dönemle ilgili açıklamalarda bulunan Tahir Karapınar, “Bütün atletlerimize sağlıklı ve gelişime açık bir dönem geçirmesini diliyorum. İnşallah bizim için çok iyi bir dönem geçer. Oyuncularımız gelişir. U19, U17, U16 kümeleri lig oynamaya başladı. Öbür gruplarımıza devamlı hazırlık maçı oynatmaya çalışıyoruz. Geçen sene U19 Ligi oynandı lakin öteki ligler hiç oynanmadığı için birtakım oyuncularımız 1,5 sene hiç maç oynamadı. Kimileri idman yapamadı. Hepimiz için çok güç bir periyot. Aşikâr yaşa geldik lakin bu türlü bir şey (pandemi) yaşanmamıştı. Onlar için çok sıkıntı. En ufak sıyrıklarla atlatmaya çalışacağız.” diye konuştu.

“Bizim vizyonumuz; ülkesini seven, Atatürk prensip ve inkılaplarına bağlı, karakterli, Fenerbahçe’ye ve Türk futboluna yararlı olacak futbolcular yetiştirmek”

Futbol Akademisinin vizyonu ve sportif amaçlarını anlatan Karapınar, “Biz misyona başlayalı 1,5 yıla yakın oldu. Pandemiden ötürü zorluklar yaşadık. Vakit zaman da atletlerimizin ufak tefek sakatlıkları oldu. Artık bu mevzularla ilgili futbol altyapıya ilişkin bir tabibimiz var. Ortalarda kesinti oldu lakin sonuçta U19 Ligi oynandı. Orada küçük yaş kümelerinden oyuncuları oynattık, A Ekibe oyuncular verdik. Yani aslında bizim için çok makûs geçmedi. Lakin bizim vizyonumuz; ülkesini seven, Atatürk prensip ve inkılaplarına bağlı, karakterli, Fenerbahçe’ye ve Türk futboluna yararlı olacak futbolcular yetiştirmek.” biçiminde konuştu.

“Pandemi sürecinde oyuncular gereğince antrenman yapamadı”

Pandemi devrinde yapılan çalışmalarla ilgili de bilgiler veren Karapınar, “Gerçekten çok zordu. Bu süreci benim grubum çok iyi bir halde geçirdi. Çok iyi organize olduk. U19 haricindeki başka gruplarımızla online antrenmanlar yapıldı, onlara ödevler verildi. Türk futbolcusunda eksik olan taktik taraftan tahliller verildi. Onları tabir yerindeyse tahlil tarafından bıktırdık. Bunların yararını göreceğimizi düşünüyorum. Tahminen bedenen gereğince antrenmanlar yapamadılar fakat öteki taraflardan onlara katkılarımız oldu. Eğitim istikametinden katkılarımız oldu. Bu süreç makûs geçti lakin yararları da oldu diye düşünüyorum.” sözlerini kullandı.

“İyi futbolcu ve iyi insan olmak için eğitim şart”

Oyuncuların saha dışı gelişimleriyle ilgili yapılan çalışmalardan da bahseden Karapınar, “Ekip olarak bu bahiste da çok iyi çalışıyoruz. Okul Aile Birliğinden sorumlu arkadaşımız var. Tüm çocuklarımızın akademik taraflarıyla ilgileniyorlar. Yeni akademi binasına geçtik, burada Bina Sorumlusu olarak Edebiyat Öğretmeni aldık, çocuklarımıza katkı yapıyor, onlarla ders çalışıyor. Ayrıyeten Fenerbahçe’nin Yarınları Derneği bize bir Matematik Öğretmeni tuttu. Onara da çok teşekkür ediyoruz. Haftada 3 gün burada kalan oyuncularımız ve isteyen oyuncularımız matematik dersi alıyor. Bunlar daha evvel yapılmayan şeyler ve bunlara gereksinimimiz vardı. Ben şuna inanıyorum; iyi futbolcu olmak için, iyi insan olmak için eğitim kural. Onun için de öncelikle akademik eğitimi öncelik olarak görüyoruz. Bu bahiste da çok taviz vermiyoruz ve yaptırımlar uyguluyoruz. Bu hususta ilerlediğimizi düşünüyorum. Ferdi idmanlarla çocuklara katkı vermeye çalışıyoruz. Bunları gururla söylüyorum. Oyuncularımız judo dersi alıyor, atletizm branşı bize çok yardım ediyor. Yeni kuşakta en büyük eksiklik, sokakta oynamadıkları için çocuklarımızın koşmasında, düşmesinde kahırlar var. Judoyla istikrarlarını, zamanlamalarını geliştirmeye çalışıyoruz. Hele 9-10 yaştan itibaren bu eğitimler, atletizm eğitimleri; atletizm hocamız Alper beyefendi bize çok yardımcı oluyor. Burayı göreceksiniz… Cennet üzere oluyor burası. Çok zevk alıyorlar. Geçen Kalamış Parkı’na gittik, orada voleybol alanı var. Plaj kumu. Çocuklar dengeyi, düşmeyi, tutunmayı öğrensinler diye orada antrenman yaptık. Çocuklarımıza her mevzuda yardımcı olmaya çalışıyoruz.” dedi.

“İki tane Spor Psikoloğumuz var. Bize yardımcı oluyorlar”

Futbol Akademisinde kendilerine verilen imkan ve imkanları en iyi biçimde değerlendirdiklerini lisana getiren Tahir Karapınar, “Futbolculuğumdan itibaren zati belirli bir yaştan sonra hoca üzere davranıyordum. Onun için gençlerin ne düşündüğünü kendim de vaktinde düşündüğüm için biliyorum. Onlara nasıl yaklaşılması gerektiğini biliyorum. Burada iki tane Spor Psikoloğumuz var. Onlar da bu bahislerde yardım ediyorlar. Değerli olan oyuncularımızın karakterlerinin de gelişmesi. Daha evvel iki sene Genç Ulusal Ekiplerde çalıştım. Oradan da deneyimlerim var. Fenerbahçe Spor Kulübü çok farklı, çok büyük bir kulüp. Bize verilen fırsatlar, imkanlar çok fazla. Kâfi ki bunları değerlendirin, çalışın. Futbolcu olmak, futbolcu üzere yaşamak çok sıkıntı. Futbol hayatı çok güç. Herkes futbolcu olamayacak. Bunları çocuklara öğretmek zorundayız. Bu hususta çok çalışıyoruz.” diye konuştu.

“Altyapıdan güçlü gitmezseniz A ekipte çok talihiniz olmuyor”

Misyona geldiği günden itibaren grubuyla birlikte ‘Fenerbahçe’de altyapıdan oyuncu oynar düşüncesini’ yerleştirdiklerini tabir eden Tahir Karapınar, “Eksikler bitmez. Her yerde eksikler var. Bütün eksiklikleri göremeyiz, yapamayız lakin bunun için gayret etmeliyiz. Burada kendi sistemimizi kurmaya çalışıyoruz. Kendi takımımızla. İyi bir takım kurduğumuzu düşünüyorum. Öncelikle herkes altyapıyı sevmek zorunda. Sevmezsen esasen bu işi yapamazsan. Altyapı çok zordur, çok fedakarlık ister. Bazen benim hocalarım 16 saat çalışıyor. Ben 9’da geliyorum, akşam 10 buçukta gidiyorum. Bu işi seviyoruz, oyuncular için de her türlü fedakarlığı yapıyoruz. Geçen sene yaptıklarımızdan bahsedersek 1 senede çok şey üretemezsiniz ama- mesela Arda Güler 15 yaşındaydı, ferdi antrenmanlar, ruhsal dayanaklar, besin takviyeleri… Fenerbahçe bu bahiste hakikaten bize çok yardımcı oluyor. Arda muhakkak bir yerlere geldi. Bu oyunculara bu doğruları göstermek, anlatmak oyuncunun da bunları anlaması gerekiyor. Arda Güler, Osman Ertuğrul Çetin başlı başına öykü aslında. Fatih Şanlıtürk, Arda Okan, Melih Bostan A kadroya gittiler. Bu oyuncuları şuna inandırdık; kendilerine güvenmeleri ve güçlü olmaları gerekiyor. Şayet altyapıdan güçlü gitmezseniz A ekipte çok bahtınız olmuyor. Omuz omuza çabada düşerseniz zati çabucak geri geliyorsunuz. Burada en kıymetli kıssalar; Osman Ertuğrul Çetin ve Arda Güler’in kıssası. Arda Güler çok küçüktü, oynamaya başladı, mühlet aldı. Osman Ertuğrul Çetin’i burada arkadaşlarımızla hem ruhsal olarak, hem mental olarak, besin desteği, kuvvet idmanlarıyla inanılmaz biçimde 1 ayda hazırladık ve A Kadroya gönderdik. Artık Osman Ertuğrul Çetin, Altay sakat olduğu için A Ekibin ikinci kalecisi. Ve kendine çok güveniyor. Artık Fenerbahçe’de biz şu yapıyı değiştirdik. Fenerbahçe’de altyapıdan oyuncu oynar. Ben buna inanıyorum. Kendim inandığım için oyuncularımın da buna inanmasını istiyorum. Takımım de buna inanıyor. Biz burada çok kısa vadede mucizeler yaratmıyoruz, yaratamayız lakin bunun için çok gayret ediyoruz.” biçiminde konuştu.

“Fenerbahçe’nin oyun sistemine uygun oyuncular yaratmaya çalışıyoruz”

Fenerbahçe’nin oyun sistemine uygun oyuncular yetiştirmeye çalıştıklarını lisana getiren Karapınar, “9-10 yaşından itibaren artık bir metodolojimiz var. Bütün ekiplerin nasıl çalışacağı belirli. Hocaların ayrıyeten eğitimi, onların da mental olarak hazırlanması planlı olarak işliyor. 2 yıllık, 3 yıllık, 5 yıllık planlarımız var. Nerede neyi yapacağız, bunların hepsi muhakkak. 9-10 yaştakiler, 14-15 yaştakilere nazaran biraz daha şanslı. Onlara farklı idman metodları uyguluyoruz. 16-17 biraz daha şanssız. Onlarla daha evvel çalışabilseydik; kimilerinin uyumu makûs, adım mekaniği makus, bunları düzeltebilirdik. Bunlar için çok gayret ediyoruz. Ayrıyeten Fenerbahçe’nin oyun sistemine uygun oyuncular yaratmaya çalışıyoruz. Fenerbahçe topu kullanan, rakip alanda oynayan, baskı yapan, gol atan, zevk veren bir futbol oynamak istiyor. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz. Bu türlü oyuncular yetiştirmeye çalışıyoruz. Bu mevzuda inancımız var.” dedi.

“Oyuncuya inanırsanız ve ona inandığınızı gösterirseniz, oyuncu kademe kaydeder”

Muhammed Gümüşkaya içinse Tahir Karapınar, “Muhammed Gümüşkaya’yı biz Boluspor’a kiralamıştık. Nasıl kiralamıştık? Bunu çok kişi bilmiyor. Emre Belözoğlu ile birlikte protokol yaptık. Muhammed Bolu’da 20 maç oynayınca parasının yarısını biz ödüyorduk. Bu türlü bir mutabakat yaptık zira ondan beklentimiz vardı. Muhammed devre ortası neredeyse geri dönüyordu. O denli bir rapor gelmişti. Burada biz grup olarak, Muhammed orada olmasına rağmen ilgilendik. Mental olarak psikologlarımız yardım etti. Kuvvet idmanları yaptı ve ikinci devre inanılmaz bir çıkış gösterdi. Bütün grupların listesine girdi. Ondan sonra burada A Kadroda müddet aldı. Bunlar daima bir öykü. İnanırsanız ve oyuncuya inandığınızı gösterirseniz, oyuncu basamak kaydedecektir.” dedi. Genç oyuncularımızın Futbol Akademimizi ziyaret etmesiyle ilgili de Tahir Karapınar, “Bizim çok keyifli olduğumuz bir davranış. Bizim burada yetiştirdiğimiz Arda Güler, Muhammed, Arda Okan A gruba antrenmana gidiyorlar. Boş vakitlerinde buraya geliyorlar, genç oyuncularımızla konuşuyorlar. Onlara mental açıdan dayanak veriyorlar. Prim aldıkları vakit buraya yardım ediyorlar, kimi oyunculara ayakkabı vs alıyorlar. Biz aslında Fenerbahçe A grubuna bu görüşü, bu sistemi, getirmek istiyoruz. Benim ve takımımın en büyük gayem bu. Burada yetiştiğimiz oyuncular A grupta kalsın ve genç oyuncularımız oraya geldiğinde onlara sahip çıksın. Onlarla bir arada yaşasın. Onlara yardım etsin. Benim futbol hayatımda bu vardı. Benim birçok futbolcuya elim değdi. Artık daima yaşlandılar ancak o kadar çok oyuncu var ki, artık oynayanlar da var lakin bu bir Fenerbahçe kültürü olsun. Altyapıdan oyuncu A ekipte kaldığında, altyapı kültürü bir şeyler başarmıştır. Orada bir kültür artık oluşmaya başlıyordur. Zira biz onları o denli eğittik.” diye konuştu.

Birçok futbol akademiyi incelediklerini de lisana getiren Karapınar, “Biz bütün akademileri inceledik. Tabiki başka akademilerden aldıklarımız oldu lakin biz burada kendi yapımızı kurmak istiyoruz.” tabirlerini kullandı.

“A kadroyla temas halindeyiz ve hoca bize güveniyor”

Futbol Akademi ile A Kadro ortasında kurulan irtibatı anlatan Tahir Karapınar, “ Vitor hocayla dönem başında görüştük ve belirli aralıklarla görüşmeye devam ediyoruz. Dönem başı beni çağırdı, toplantı yaptık. Birebir oyuncuları anlattım. O da orada çalışıyor. Yardımcı hocalarla da devamlı görüşüyoruz. Bağlantımız onlarla lakin ben muhakkak aralıklarla Vitor hocayla da görüşüyorum. Toplantı yapıyoruz. Görüşlerimi anlatıyorum. O da hürmet duyuyor. Karşılıklı irtibat içinde, aslında bağlantı karşılıklı olmazsa bu iş yürümüyor. A kadroyla temas halindeyiz ve hoca bizi güveniyor. Örneğin ‘bir stoper gönderin’ diyor. Gönderdiğimiz oyuncular orada kalıyor. Geri dönmüyor. Bu karşılıklı itimatla olur. Burada da hak eden oyuncuyu göndermek çok değerli. En değerli şeylerden biri de karakter. Oyuncu istediği kadar yetenekli olsun, çalışkan ve karakterli oyuncu onu geçer. Yetenek çalışıncaya kadar. Lakin bizde yetenekler çok çalışmıyor. Bunu da biz Arda’da aştık. Arda buraya geldiğinde 10 numaraydı. Lakin biz ona 6 numara üzere oynamasını, daha çok koşması gerektiğini anlattık ve inandırdık. Arda artık 12.5 km koşuyor. Bu bizim büyük muvaffakiyet. Arda buraya birinci geldiğinde 10 numara oynayan, ikili gayrete girmeyen fakat şimdiki Arda U19 maçlarında en çok top kazanan oyuncu pozisyonunda. Dediğim üzere bunlara inandırmak lazım. Zira buradan A kadroya gittiğinde bunlar gerekiyor. “ dedi.

“Sporcu Velilerimiz Bize Güvensinler”

Son olarak atletlerin velileri için farklı bir parantez açan Futbol Akademisi Genel Koordinatörü Tahir Karapınar, “Bizde 9 yaştan 19 yaşa kadar oyuncular var. Biz gelişim ligiyiz. Bu sene oynamaz, seneye oynar. Velilerin biraz daha çocuklarını bunun oyun olduğuna inandırmaları gerekiyor. Biz burada yalnızca antrenman yapmıyoruz, oyun oynuyoruz. Burada liyakat çok değerli. Benim için hayatta vazgeçemeyeceğim şey, birisine ayrıcalık falan yapmak… Benim karakterime zıt. Onlardan rica ediyorum, çocukları bize emanet. Biz her vakit onların uygunluğu için her şeyi düşünüyoruz. Akademik olarak da fizyolojik olarak da her türlü doğruları yapmaya çalışıyoruz. Yanılgılarımız olur lakin yanlış yapmayız.” diyerek kelamlarını noktaladı.