MİTHAT YURDAKUL Ankara – Türkiye’de faaliyet gösteren Alman sermayeli şirketler, döviz kurlarındaki artışın yarattığı risklere karşın yatırım ortamından umutlu.

Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (AHK Türkiye), ‘World Business Outlook’ anketinin Türkiye sonuçlarını açıkladı. Alman sermayesi bulunan 77 şirketin katıldığı ankete nazaran, Türkiye’deki mevcut ticari ortam, ankete katılanların yüzde 70’i tarafından “iyi” olarak değerlendirildi. Şirketler ortasında önümüzdeki devir Türkiye’deki yatırım harcamalarının daha yüksek olacağını öngörenlerin oranı geçen yılın sonbaharına nazaran yüzde 11’den yüzde 43’e çıkarken, yatırım isteği olmayanların oranı ise yüzde 17’den 8’e geriledi. Şirketlerin yüzde 59’u gelecek 12 içinde daha fazla işçi işe almayı planlıyor. Şirketler, 2021 ilkbaharına nazaran daha fazla yatırım ve istihdam planlıyor.

Kur riski sorusu

Ankete nazaran şirketlerin yüzde 73‘ü döviz kurlarının daima olarak artmasının, gelecek 12 ayda şirketler açısından azamî risk içerdiğini belirtirken, artan hammadde fiyatları daha fazla şirketi zorluyor.

‘Türkiye yüksek potansiyelli’

AHK Türkiye Lideri Markus Slevogt, özel bölüm açısından istikrar sağlayan destekleyici tedbirlere ihtilaç duyulduğunu belirterek, “Daha fazla ıslahat yapılsa daha iyi olur deniyor” biçiminde konuştu. Slevogt, BBVA’nın Garanti’de kendisine ilişkin olmayan yüzde 50.15’lik hissenin tamamını almak üzere harekete geçmesi için de “Türkiye’nin potansiyele sahip olduğunu gösteriyor” dedi.

‘Her 2 ilaçtan biri Türkiye’de’

Alman şirketlerinin son periyotta Türkiye’deki değerli faaliyet alanlarınrdan birisi de ilaç kesimi oldu.

Dünyanın birinci 20 ilaç şirketi ortasında yer alan Alman Boehringer İngelheim’in CFO’su Yeliz Erbacıoğlu, “Bu sene en büyük yatırımımızı yaptığımız sene oldu. Abdi İbrahim’le kontrat imzalayarak lokal yatırımlarımıza başladık. Orta vadede 150 milyon liralık yatırımımız var. Bunu önümüzdeki periyotta 1 milyar TL’ye taşımayı öngörüyoruz. Her iki kutu ilaçtan birisinin Türkiye’de üretilmesi üzere bir vizyonumuz var” dedi.