Manavgat’ın turizm merkezi Titreyengöl’de, 404 bitki ve 223 yaban hayatı cinsinin bulunduğu, 30 turizm tesisiyle 18 bin yatağın yer aldığı 350 hektarlık Sorgun ormanında 18 Eylül’de yangın çıktı. Bölgeye sevk edilen Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü ve Antalya Büyükşehir Belediyesi itfaiyesi takımları alevlere müdahale ederken arka arda 2 yangın daha çıktı.

SUÇÜSTÜ YAKALANDI

Ormanda araştırma yapan vazifeliler, 4’üncü noktada yangın çıkarmaya çalışan Semih Kuloğlu’nu suçüstü yakaladı. Jandarma tarafından gözaltına alınan Kuloğlu, ‘Neden yakıyorsun buraları?’ sorusuna, ‘Evimi yakıyorum’ karşılığını verdi. Vatandaşların linç teşebbüsünde bulunduğu Kuloğlu, jandarma aracına bindirilerek karakola götürüldü. Yangını söndürmek için gelen vatandaşlar, şüphelinin elinde içki şişesiyle daima ormanda dolaştığını öne sürdü. Yangın, kısa müddette denetim altına alınarak söndürüldü.

‘ALLAH’TAN BİLDİRİ GELDİ’

Olay öncesinde Side Mahallesi’nde tek başına oturduğu konutunu yaktığı ortaya çıkan Semih Kuloğlu, jandarmadaki sözünde Sorgun ormanındaki yangını ‘Allah’tan ileti geldi’ diyerek, kendisini öldürmek için çıkardığını söyledi. Kuloğlu, jandarmadaki süreçlerinin akabinde sevk edildiği sulh ceza hakimliğince tutuklandı.

DAVA GÖRÜLMEYE BAŞLANDI

Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, kuşkulu Kuloğlu’nun ‘kasten orman yakmak’ kabahatinden cezalandırılması talep edildi. İddianamenin kabulünün akabinde Kuloğlu’nun yargılandığı dava, Manavgat 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Sanık Kuloğlu, duruşmaya tutuklu bulunduğu Adana F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden SEGBİS ile katıldı. Sanık avukatlarıyla Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü avukatları da salonda hazır bulundu.

‘ISINMAK GAYESİYLE ATEŞ YAKTIM’

Semih Kuloğlu, meskeni yandığı için sokakta kaldığını anlattı. Telefonu ve parası olmadığı için resmi kurumlardan yardım talep ettiğini aktaran Kuloğlu, “Manavgat Toplumsal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan aldığım parayla bilet alarak Ankara’ya gittim. Çeşitli kurumlardan yardım istedim lakin olumlu sonuç alamadım. Yalnızca vakıftan aldığım parayla dönüş biletini alabildim. Manavgat’a 18 Eylül’de geldim. Terminalde otobüsten indim, kalacak yerim olmadığı için yakında bulunan ormanlık alana gittim. Ben ormana vardığımda saat 05.30-06.00 civarıydı. Hava soğuktu, ısınmak amacıyla ateş yaktım. Bu ateş nedeniyle yangın çıkmış olmalı. Benim kastım muhakkak ormana ziyan vermek değildi” dedi.

‘İLK SÖZÜMÜ KABUL ETMİYORUM’

Mahkeme liderinin, jandarmada olayı farklı anlattığını hatırlatması üzerine Kuloğlu, “Benim şimdiki tabirim doğrudur. Evvelki sözümü kabul etmiyorum. Ormanı taammüden yakmam kelam konusu değildir” diye konuştu. Sanık Kuloğlu, savcılık sözünde bahsettiği istihbaratçı olduğuna dair beyanı konuşmak istemediğini söyledi.

‘BİR ŞEYLERİ YAKMAYA ÇALIŞIYORDU’

Duruşmada şahit olarak dinlenen Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü’nde şef olarak vazife yapan Seyit Ahmet Öz, ormanda yangın çıktığı ihbarı üzerine yola çıktıklarını, 2-3 noktadan duman çıktığını gördüklerini anlattı. Ormana girerken sanığı gördüklerini lisana getiren Öz, “Yarı çıplak vaziyetteydi, elinde bir sopa vardı. Yere hakikat eğilmiş bir şeyleri yakmaya çalışıyordu. Biz kendisini yakaladık. Jandarmaya haber verdik. Yakalanmadan evvel elini cebine sokmuştu. Cebine ne koyduğunu sorduğumuzda çakmağı çıkarıp bize verdi” dedi.

Duruşma, belgedeki eksiklerin giderilmesi için ertelendi.