Denizli, maçtan sonra katıldığı basın toplantısında, her iki ekibin Muhteşem Lig’de müsabakalarının İzmir ve Türk futbolu için bir kar olduğunu lisana getirdi.

Futbolculuk periyodunda de Göztepe ile çok kıymetli maçlar oynadıklarını kaydeden deneyimli teknik adam, “İki ekip ortasındaki rekabet yalnızca 90 dakikada alanda oldu. Futbolculuk yıllarımda, değerli arkadaşlarım Göztepeli abilerimdi. Kimileri hayatta değil. Hepsini minnetle anıyorum.” dedi.

Denizli, müsabakada çok yüksek tempoya çıktıklarını belirterek, “Penaltıdan sonra biraz sendeler üzere olduk lakin ikinci yarıda maçın dönmemesi mümkün değil üzere görünüyordu. Altay topluluğu ismine kıymetli bir maç ve sonuç oldu. Bu rekabet daima bu türlü hoşluklarla devam eder inşallah.” sözlerini kullandı.

Denizli, bir gazetecinin Marco Paixao ile ilgili sorusu üzerine, “Futbolcularla ilgili ne kadar müddet oynar, ne kadar mühlet oynamaz ön fikrimiz olmaz, Çalışmalarımızda bunu tayin ederiz, oyunun gidişatına nazaran tayin ederiz. Bugün müddeti biraz daha uzun oldu. O da oyuna girdikten sonra bu süreyi iyi kullandı. Marco geldiğinden beri Altay için son derece değerli bir futbolcu. Devamlı gol atan ve bu ligde de gol atabileceğini gösteren bir oyuncu. Onu tahminen 90 dakika değil lakin ihtimamla kullanmamız lazım. Özel bir golcü. Maçın gidişatına nazaran oyunun yazgısını her an değiştirebilecek bir oyuncu.” cevabını verdi.

A Ulusal Futbol Grubu’nun başına Alman Stefan Kuntz’un getirilmesinin gündemde olduğu ve yabancı futbolcu sayısının azaltılmasına rağmen, ulusal kadro için yabancı bir isimle anlaşılmasına kamuoyunda reaksiyon olduğunun aktarılması üzerine Denizli, şunları kaydetti:

“Esasında reaksiyonlarını iyi veren, hassas bir kamuoyumuz var. Hem meslek hayatımdan hem futbolculuk hayatımdan arkadaşımız Şenol Güneş hakkında Fatih (Terim) hoca geçen hafta son derece açık beyanlarda bulundu. Onun üzerine bir şey ek etmeye gerek yok. Türkiye Futbol Federasyonu, Türkiye’de ulusal grubun başına geçecek kalitede bir teknik adam bulamadı. Bunu demek lazım. Onun dışında öbür ek edecek bir şey yok.”