İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Ziyaretimde bakanlar ve vekillerin yanı sıra iş dünyasının temsilcileri de eşlik ediyor. Angola ve Togo’ya Türkiye’den cumhurbaşkanı seviyesinde birinci ziyaretler olması hasebiyle bu ziyaretler kıymet taşıyor. Bu ziyaret ülkelerimiz ortasında yeni bir periyodun de başlangıcı olacaktır.

Ziyaretlerimiz kapsamında meclis hitabımız da olacak. Karşılıklı ziyaretlerimiz münasebetlerimizde kıymetli bir ivme yakalanmasına vesile oldu. Bağlarımızı daha ileriye nasıl götüreceğimize ait değerlendirmelerimiz olacak.

Türkiye ile Afrika’yı her alanda yakınlaştırmayı sürdürüyoruz. Türkiye, Afrika ülkeleri için stratejik bir ortak.

KILIÇDAROĞLU’NUN BÜROKRATLARA UYARISI

Öncelikle bu açıklama CHP zihniyetinin vesayet zihniyeti olduğunun açık bir itirafıdır. Vesayet davetinden öteki bir şey değildir. Bu hukuk dışı davet, kamu sistemine önemli bir tehdittir. Bunlar demokrasinin ne olduğunu bilmiyor. Bay Kemal’in heves ettiği vesayet günleri geride kaldı. Türkiye bu hukuk devletidir. Bay Kemal’in adeta oyun oynadığı bir alan değildir. Şunu bilmesi lazım heves ettiğiniz günler ki vesayet günleridir onlar da geride kaldı. Herkes vazifesinin hukuka uygun bir formda yapmak mecburiyetindedir. Kılıçdaroğlu’nun bu tehdidi açıkça bir cürümdür. Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin. Yeri geliyor polisi yargıyı tehdit ediyorsun. Sen kimsin? Bu güne kadar AK Parti zihniyetinden bu türlü bir şey duydunuz mu? Kılıçdaroğlu’nun kamu vazifelileri birinci tehdidi de bu değildir. Daha evvel yargıçlardan başladı polislere öğretmenlere kadar tehditler savurdu. Bir de tarih veriyor. Haydi bakalım, ne yapacağını göreceğiz. Bu ülkede memurunun, polisinin hakkını savunan bir iktidar vardır. Merkez Bankası’nın bağımsızlığını savunuyorsun. Randevu istediğin gün sana randevu verdi. Bağımsız olmasa sana bu randevuyu verir miydi.

Bilhassa son devirde ortaya atılan anketlerin ne emelle yapıldığı ortada. Manipülasyonlardan bıktık. Gerçekçi anketler bunları ayaklar altına alacak. Anket şirketlerine benim inancımın kalmadığını daha evvel söylemiştim. Şahsımın cumhurbaşkanı seçildiği seçimlerde bunu gördük. Palavra terörüi ile algı operasyonları ile hükümetimize saldıran kesitler artık de anketlerle bunu devam ettiriyorlar. Uydurma ve hileli anketlerle vatandaşa istikamet çiziyorlar. Milletin gönlüne giremeyen palavra yanlış düzmece anketlerle milleti yönlendirebileceklerini zannediyorlar. Milletimizin balon anketlere gereken karşılığı en hoş formda vereceğine inanıyorum.