Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu, “covid19.saglik.gov.tr” adresinden paylaşıldı. Aktüel bilgilere nazaran, son 24 saatte 178 bin 872 Kovid-19 testi yapıldı, 15 bin 118 kişinin testi olumlu çıktı, hasta sayısı 3 bin 2 oldu, 253 kişi hayatını kaybetti. Son 24 saatte, 23 bin 231 kişinin Kovid-19 tedavisi/karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 1 milyon 994 bin 34’e yükseldi. Toplam test sayısı 23 milyon 605 bin 813’e ulaştı, hadise sayısı 2 milyon 133 bin 373, vefat sayısı 19 bin 624, ağır hasta sayısı 4 bin 501 oldu.

Haftalık bilgilere nazaran, bu hafta hastalarda zatürre oranı yüzde 4,1, yatak doluluk oranı yüzde 50,8, erişkin ağır bakım doluluk oranı yüzde 68,2 ventilatör doluluk oranı yüzde 40, ortalama temaslı tespit müddeti 10 saat, filyasyon oranı ise yüzde 99,9 olarak gerçekleşti.

Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, Bursa, Ankara, Hatay ve Adana’nın vali, vilayet sıhhat müdürü ve halk sıhhati liderleriyle yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının seyrini değerlendirdiklerini bildirdi.

4 VİLAYETTEN HOŞ HABER

Koca, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Vaka sayılarında da hastane yüklerinde de düşüş olması sevindirici. Kısıtlamaların sonuçlarını alıyoruz.” tabirini kullanarak, Bursa’da yatak doluluk oranının yüzde 52’ye, ağır bakım doluluk oranının yüzde 70’e, Ankara’da yatak doluluk oranının yüzde 52’ye, ağır bakım doluluk oranının yüzde 65’e düştüğünü kaydetti.

Hatay’da yatak doluluk oranının yüzde 54’e düşmesine karşın ağır bakım doluluk oranının hala yüzde 86 düzeyinde bulunduğunu aktaran Koca, Adana’da da yatak doluluk oranının yüzde 62’ye gerilemesine karşın ağır bakım doluluğunun yüzde 78 olduğunu açıkladı.

KOCA’DAN AŞI AÇIKLAMASI

Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, “İyi lakin siz Uğur ve Hasret hocaların ürettiği Alman aşısını da getiriyorsunuz Türkiye’ye. O aşıları da kullanacaksınız Türkiye’de. Ne yani? Uzun vadeli sonuçlarını bilmediğinizi söylediğiniz aşıların vatandaşa yapılması sorun değil mi?” sorusuna karşılık verdi.

Koca, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Direktörü Ahmet Hakan’ın sorularını yanıtladı.

Bakan Koca, “Aşıda iki konu değerlidir: BİR: Güvenirlilik… İKİ: Aktiflik… Güvenirlilik, aktiflikten de önde gelir. İnaktif aşıların yolu klasik sistemdir. Deneyim edilmiştir. Uzun vadeli sonuçları bilinmektedir.

Münasebetiyle muteberdir. Yeni teknolojiyle üretilen aşıların usulü ise birinci sefer kullanılıyor. Kısa periyot başarılı. Uzun vadeli sonuçlarına yönelik net sözlerde bulunamıyoruz” dedi.

ÇİN Mİ, ALMAN MI?

Koca, Uzun vadeli sonuçlarını bilmediğinizi söylediğiniz aşıların vatandaşa yapılması sorun değil mi?” sorusuna, “Bu aşılar Dünya Sıhhat Örgütü’nün standartlarını taban ölçüde yakalamış aşılardır. Pandemi nedeniyle dar bir vakitte geliştirildiler.

İnaktif aşılar da dar bir vakitte geliştirildiler. Lakin şunu söyleyebiliriz: Dar vakitte geliştirilen klâsik metotlu aşıların riski ile dar vakitte geliştirilen yeni teknolojili aşıların riski tıpkı olmaz” karşılığını verdi.

Koca, “Aşılar geliyor. Gümrük süreçleri bittikten sonra 14 günlük bir inceleme devri olacak. Aşılar parti parti gelecek. Biz her gelen partiyi 14 günlük bir incelemeye alacağız.

Örneklem usulünü kullanarak yapacağız bu incelemeyi. Gayemiz şudur: Üç aylık vakit diliminde 30-35 milyon insanımızın aşılanmasını sağlamak. Birinci etapta aşılanacak olan 30-35 milyon kişi, en riskli kümeler olacak. Bu da bizi önemli biçimde rahatlatacak.” diye konuştu.

Koca, “30-35 milyon kişinin aşılanmasının tamamlanmasını mart üzere bitirmek istiyoruz. Mart üzere de biter. En büyük rahatlığımız toplumun yüzde 60’ının aşılanmasıyla sağlanacak. Haziran ayı prestijiyle bu maksadımıza ulaşabiliriz diye umuyorum. Yüzde 60 demek, 50 milyon kişinin aşılanması demek…

Hazirana kadar yüzde 60’ı aşılarız dememin nedenleri şunlar: Kısa bir müddette dünyada aşının üretimi artmış olacak. Yerli aşımızın devreye girme ihtimali var. Yeni muahedeleri şimdiden yapmaya başladık.

Bütün bunlara dayanarak haziranda yüzde 60 olabilir diyebiliyorum. Bu sürecin akabinde hadise sayısının azalacağını düşünüyorum. Her yılın mevsimsel salgını üzere olabilir.” tabirini kullandı.

UĞUR ŞAHİN KONUŞTU

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısını geliştiren, Alman biyoteknoloji firması BioNTech’in kurucu ortağı Prof. Dr. Uğur Şahin, Türkiye ile yapılan aşı mutabakatının kendileri için büyük bir memnunluk olduğunu belirtti.

Uğur Şahin, Türkiye ile yapılan aşı muahedesine ait, “Bu mutabakat çok keyifli ediyor bizi. Türkiye doğduğumuz ülke, anavatanımız. Kalbimizin olduğu yer. Türkiye’deki insanlara yardım edebilecek olmak bizim için büyük memnunluk.” dedi.

Şahin, mukavelenin ayrıntılarına iliştin, birinci etapta bu yıl sonuna kadar 550 bin dozun Türkiye’ye gönderileceğini vurgulayarak, şu bilgileri verdi:

“Yıl sonu bu dozlar Türkiye’ye gidecek. Birinci olarak lojistik konusuna hazırlanmamız lazım. Aşının nasıl yan tesiri olacak, mesela alerji, bu olduğunda nasıl davranılacak, bunların tümünün bilgilendirilmesi gerekiyor. Sıhhat çalışanının buna hazır olmasını, aşının inançlı bir halde verilmesini istiyoruz. Tahminen birkaç gün gecikme olabilir. 30 milyon aşıyı 2021 sonuna kadar göndermeyi düşünüyoruz. Mart sonuna kadar 4,5 milyon aşı dozu planladık aşılar dünyanın her yerine lazım. Adil bir halde dozları yetiştirmek istiyoruz. 2021 sonuna kadar Allah’ın müsaadesiyle başarabilirsek, 30 milyonu Türkiye’ye yetiştirebiliriz.”

30 milyonun dışında ellerinde imkan olması ve Sıhhat Bakanlığı’nın talep etmesi halinde daha fazla doz göndermek istediklerini anlatan Şahin, “Gelecek yıl için Pfizer şirketiyle bir arada 1 milyardan fazla doz üretmek istiyoruz. 80’den fazla ülkeye bu dozları dağıtmamız gerekiyor. Elimizde olduktan sonra Türkiye istediğinde vermek isteriz.” diye konuştu.

Şahin, Türkiye’ye yatırım yapmak istediğini söz ederek, şunları söyledi: “Biz, Türkiye’ye birinci kez eserlerimizi getiriyoruz. Türkiye’de hem araştırma yapmak istiyoruz. TÜBİTAK ile görüşmelerimiz var. Birkaç üniversitede profesörlerle çalışmaya başladık. Türkiye’de de BioNTech şirketinin bir yerini açmak istiyoruz. Önemli olan bu enfeksiyon aşılarından öteki kanser çalışmalarını da Türkiye’de yapmak istiyoruz. Allah müsaade verirse gelecek yaz Türkiye’de de kanser kısmında klinik çalışmalarına başlarız. Planlarımız var. Bunları inşallah başarabiliriz. Artık 2021 yılında olağan bir duruma geldikten sonra gerçekten Türkiye’de değişik yerlerde BioNTech şirketinin ofislerini açmak ve AR-GE yapmak istiyoruz. Türk üniversiteleri ve şirketleriyle birlikte çalışmak istiyoruz. Birinci senede tahminen bir iki üç proje olabilir ve başarılı olursak projeleri fazlalaştırabiliriz.”