Kısırlık tedavilerinde epey başarılı sonuçlar elde edilse de çeşitli sebeplerle bebek sahibi olamayan çiftlerde, anne adayına histeroskopi metodu ile rahim içerisi incelenerek, rahim içerisinin uyarılmasını sağlayan “çizik” tekniği uygulanmaktadır. Bu tekniğin, muvaffakiyet oranları üzerinde de olumlu sonuçları bulunmaktadır.

Laparoskopi ise karnın alt bölgesine açılan küçük kesiler üzerinden gerçekleştirilen jinekolojik operasyonların genel ismidir. Bu metot, jinekolojik ameliyatların neredeyse %95’inde muvaffakiyetle uygulanmaktadır. Hastaların gebeliğe mahzur olan şartların tedavisinin akabinde iyileşme suratlarını arttırır ve minimal kesiler uygulandığı için gebelik periyodunda daha az zahmete neden olur.

Histeroskopi uygulaması

Işıklı bir teleskop ile rahim içi boşluğu görüntülenebilmektedir. Histeroskop, birebir vakitte tedavi için de kullanılabilmektedir. Tedavi gayeli histeroskopilerde anestezi uygulanmaktadır. Histeroskopi ülkü olarak adet kanaması bittikten çabucak sonra yapılmalıdır. Bu devirde rahim iç katmanı epeyce incedir ve bu sayede rahim içerisinde meydana gelen anormallikler daha net bir biçimde saptanabilmektedir. Hastaların büyük bir çoğunluğu birebir gün toplumsal hayatlarına geri dönebilmektedir. Operasyondan sonraki birinci günde birtakım krampların meydana gelmesi son derece olağandır. Ayrıyeten nadiren de olsa lekelenme üzere kanamalar da meydana gelebilmektedir. Bu komplikasyonlar birkaç gün içerisinde ortadan kalkmaktadır.

Tanısal gayeli histeroskopiler için hastaların rastgele bir hazırlık süreci bulunmamaktadır. Anestezi gerektirmeyen bu uygulamada rahim ağzından rahim içerisine sokulan ince aletler kullanılmaktadır. Tanısal histeroskopi başta; kısırlık, rahim içinde yapışıklık, miyom ve poliplerin görüntülenmesi için kullanılır. Bu uygulamanın en büyük avantajı ise vajina içerisine rastgele bir alet yerleştirilmeden ve rahim ağzı tutulmadan ya da genişletilmeden yapılabilmesidir.

Laparoskopi uygulaması

Laparoskopi ameliyatı hasta genel anestezi tesiri altındayken yapılır. Anestezi ile uyutulan hastaların göbek deliğinin alt kısmından veress iğnesi uygulanır. İğnenin uygulanmasından sonra karın bölgesinin karbondioksit gazı ile şişirilmesi sağlanır. Gaz uygulaması birebir vakitte iç organların çok daha net bir biçimde görülebilmesine imkan sağlar. Karın bölgesinin şişirilmesi ile birlikte içeriye kamera yerleştirilir daha sonra ameliyatta kullanılacak başka aletlerin girişini sağlamak için göbek deliğinin etrafına yeniden yaklaşık 5mm’lik kesiler açılır ve bu biçimde ameliyat gerçekleştirilir. Ameliyatın tamamlanması ile bir arada kamera ve öteki aletler çıkarılarak hastaya verilen gaz boşaltılır ve açılan kesiler kapatılır. Bu halde hastanın operasyonu tamamlanır.

Op. Dr. Seval Taşdemir