Ünal, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü münasebetiyle gazete, televizyon ve haber ajanslarının AK Parti muhabirleriyle parti genel merkezinde bir ortaya gelerek, tüm gazetecilerin Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladı. WhatsApp’ın “Gizlilik İlkesi”ni güncellemesi ve yeni şartların onayı konusunda kullanıcılarına 8 Şubat’a kadar mühlet vermesine ait soru üzerine Ünal, “Ben esasen geçtiğimiz eylül ayında bütün arkadaşlarıma WhatsApp’dan ayrıldığıma dair bir ileti gönderip, WhatsApp kullanmayı bıraktım.” karşılığını verdi. Ünal, açık kaynak kodlu olduğu için Telegram, BİP ve Signal üzere uygulamaları tercih ettiğini belirterek, “Ben bunları kullanıyorum. Münasebetiyle WhatsApp üzere değil, WhatsApp ‘uçtan uca şifreleme yapıyorum’ diyor lakin uçtan uca şifreleme yapıp yapmadığını bilmiyoruz. ‘Verilerinizi şuralarda, şuralarda kullanacağım, şuralarda kullanmayacağım’ diyor lakin nerelerde kullanıp kullanmayacağını bilmiyoruz. En son gönderdiği şeyde bütün veriyi Facebook ile paylaşacağını belirtti.” diye konuştu.

Youtube, TikTok ve Dailymotion uygulamalarının hukuksal ve mali muhataplık oluşturmayı kabul ettiklerine işaret eden Ünal, “İnşallah Facebook da kabul edecek diye bekliyoruz. Bu tüzel ve mali muhataplık neden kıymetli, şunun için kıymetli; devletin kendi vatandaşlarının hukukunu müdafaası için bu siber egemenlerin bu hukuksal muhataplığı kabul etmesi ve bunu ne yapması gerekiyor, konuşması gerekiyor. Bu bahiste da herkesin açık olması gerekiyor. Açık ve şeffaf olması gerekiyor önümüzdeki süreçte en çok konuşacağımız hususlardan bir tanesi.” halinde konuştu. Ünal, ABD Lideri Donald Trump’ın Twitter hesabının kalıcı olarak askıya alınmasına ait, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Burada Trump’ı desteklemek ya da Trump’ı haklı bulmak ismine bunu söylemiyorum. Trump’ın süresiz olarak hem Facebook hem Twitter hesabını askıya aldı. Pekala Trump’ın hesabını askıya alırken en büyük suçlama neydi? Şiddet davetinde bulunmaktı, demokrasi aykırısı davranışlar ve şiddet davetinde bulunmaktı. Pekala her şiddet davetinde bulunanla ilgili Twitter bu uygulamayı yapıyor mu? Hayır. Her demokrasi aksiliğiyle ilgili Twitter bu uygulamayı yapıyor mu? Hayır. Keşke yapsa, keşke standart ve demokrasilerde demokratik siyasette şiddet, terör ve şiddet daveti olmaz dese ve bunu bütün ülkelerde eşit bir formda uygulasa o vakit üniversal bir şeyden bahsedebiliriz.”

“Milli mutabakat zeminidir” 

Cumhur İttifakı’nın pazarlıklarla oluşmuş bir ittifak olmadığını belirten Ünal, şöyle konuştu:

“Bunun altını tekrar, tekrar çiziyoruz. Cumhur İttifakı, 15 Temmuz gecesi bu milletin devletini, iradesini ve demokrasisini korumak için oluşturduğu ittifakın ismidir. O gece aslında bütün millet hiçbir siyasi görüşe bağlı kalmaksızın, kendi iradesini, kendi devletini ve kendi demokrasisini korudu. Aslında 7 Ağustos’ta biliyorsunuz Yenikapı’da daima beraberdi herkes fakat sonra ne oldu? Sonra o ittifak sürdürülmedi. Münasebetiyle Cumhur İttifakı’nı bir seçim ittifakı üzere lütfen değerlendirmeyin. Zira Cumhur İttifakı masa başında kurulmuş, pazarlıklarla kurulmuş bir ittifak değildir. Cumhur İttifakı 15 Temmuz gecesi oluşmuş bir ulusal mutabakat tabanıdır.”

Ünal, YETERLİ Parti’yi Millet İttifakı’nda meşruiyet krizlerinin dışında tuttuğunu belirterek, şu tabirleri kullandı:

“Çünkü, UYGUN Parti gelenek olarak devleti tartışmaya açan bir gelenekten gelmiyor. DÜZGÜN Parti, yargıçları ve savcıları satılmış ilan eden bir gelenekten gelmiyor. GÜZEL Parti gazetecilere, sanatkarlara, öğretmenlere ve çiftçilere ağır hakaretlerin edildiği ‘satılmış, iradesini pazarlamış’ denen bir gelenekten gelmiyor. UYGUN Parti Cumhurbaşkanı’nı, Anayasa’yı gayrimeşru ilan eden bir gelenekten gelmiyor. DÜZGÜN Parti ‘sözde Cumhurbaşkanı’ diyecek kadar millet iradesine hakaret etmeyi göze almış bir gelenekten gelmiyor. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi ve HDP, bilhassa 2010 yılından sonra Cumhuriyet Halk Partisi ulusalcı gelenekten koptu. Yani geçmişte önderlerin, yani iktidarda olan önderlerin muhatabı olan başkanlara bakıyorum. Bir de Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanımızın muhatap kaldığı öndere bakıyorum gerçekten üzülüyorum.”

“Benzemezler ittifakı” 

HDP ve CHP’ye yönelik tenkitlerde bulunan Ünal, şunları kaydetti:

“HDP ve CHP’nin geleneği, zihinsel kodları bugün Marksist-Leninist bir gelenekten besleniyor. Zihinsel akrabalıkları da oradan geliyor. Yani PKK’nın Marksist-Leninist, doğal şiddeti bir tahlil usulü olarak Stalinist yolları kullanıyor olması HDP’nin de siyasal ayakta bu Marksist söylemi kabulleniyor ve kullanıyor olması, yeniden tıpkı formda CHP’ye baktığınız CHP’nin lisanı ve telaffuzunda daima bir gayrimeşruluk, yani Anayasa gayrimeşru, Cumhurbaşkanı gayrimeşru, hakim gayrimeşru, savcı gayrimeşru, nizam gayrimeşru her şeyle ilgili bir gayrimeşruluk tartışması açıyorlar. Pekala CHP’nin devleti, devletin kurumlarını ve devletin kurallarını hiç gayrimeşru ilan ettiğini gördünüz mü siz? Pekala burada değişen nedir? Burada değişen bu zihinsel yapıdır, Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte değişen zihinsel yapıdır. CHP ile HDP ortasında bir zihinsel iştirak, CHP tarafından her ne kadar Atatürkçülük’le gizlenmeye çalışılıyorsa da HDP tarafından bu açıktır. Fakat bu genetiğe uymayan, bu kimyaya uymayan yapı hangisidir? YETERLİ Parti’nin genetiği ve kimyasıdır. Burada da olağan en çok zorlanan haliyle ve sıkıntıyı gündelik siyasetle geçiştirmeye, asıl siyasi derinliği ve o siyasetin geleneğini tartışmaktan uzak duran bir yapı da YETERLİ Parti. Münasebetiyle Millet İttifakı, Cumhur İttifakı üzere bir millet mutabakatından değil, benzemezler ittifakından oluşuyor.”

“Erken seçim kelam konusu değil” 

Ünal, erken seçim tartışmalarına ait de “Gündeme getirilmesi kasıtlıdır. Türkiye’nin önünde rastgele bir formda erken seçim kelam konusu değil. Zira bilhassa bütün dünya salgınla boğuşurken, bütün dünya şu anda ekonomik olarak daralırken. İngiltere’de, İspanya’da, İtalya’da ve Almanya’da salgının sonuçları son derece ağır hissedilirken Türkiye bu salgın sürecini yaklaşık bir yıldan beri son derece iyi bir formda yönetiyor ve yönetmeye de devam edecek.” diye konuştu.