Boğaziçi Üniversitesi tarafından yapılan “Kovid-19 Pandemisinin Aile Yaşantısına Yansımaları” araştırmasına nazaran her üç ebeveynden biri karantina günlerinde olumsuz hisler yaşamış. Ebeveynlerin bir kısmı kendini tedirgin hissederken bir kısmı hoşgörüsüz ve alıngan olduğunu belirtti.

Türkiye’nin 39 bölgesinden 4-12 yaş arası 323 ebeveynle yapılan çalışmada, ebeveynlerin hayat yerlerine dair haberler, Kovid-19 salgını kısıtlamaları ile birlikte ebeveynlerin çalışma durumlarındaki değişim ve meskende çalışma deneyimleri, ebeveynlerin ve aile üyelerinin sıhhat durumları ve Kovid-19 salgınından ne ölçüde etkilendikleri ele alındı.

Iştirakçi ebeveynlerin üçte biri karantina sürecinde bir seri rahatsız edici his yaşadıklarını belirtti. Ebeveynlerin yüzde 30’u olumlu hisler yaşamadığını, yüzde 32’si durumlara şiddetli reaksiyon verme eğiliminde olduklarını, yüzde 34’ü bazen tedirgin hissettiklerini, yüzde 32’si bir işi yapmalarını engelleyen her şeye karşı hoşgörüsüz olduklarını ve yüzde 32’si alıngan 15 olduklarını hissettiklerini söz etti.

Kurallara uyuldu

Iştirakçilerin bir kısmı ise nefes almada düşünce yaşama, ağızda kuruluk, titreme, kalbin süratli atması üzere fizikî sıkıntılar yaşadığını da belirtti. Pandemi öncesinde iştirakçilerin yüzde 67’si kendini rahat hissettiğini, yüzde 82’si kendini işe yarar hissettiğini, yüzde 68’i kendini vesair kişilere yakın hissettiğini, yüzde 73’ü sorunlarla iyi başa çıkabildiğini ve yüzde 75’i gelecekle ilgili iyimser düşündüğünü söz ederken ebeveynlerin Kovid-19 sonrası his durumlarında aksilikler yaşadıkları belirlendi.

Ebeveynlere Kovid-19 kısıtlamaları esnasında ne ölçüde meskende kaldıklarını, hangi sebeplerle dışarı çıktıklarını, dışarı çıktıklarında aldıkları tedbirleri, şahsî korunma ve hijyen davranışlarındaki değişimlerle ilgili de sorular soruldu. Ebeveynlerin Kovid-19 kısıtlamaları esnasında alınması gereken tedbirlere büyük orantıda uyduğu, konutta kalma ihtarlarını dikkate alıp ekseriyetle zarurî muhtaçlıklar dışında dışarıya çıkmadığı, ferdî hijyenlerini korumak için dikkatli oldukları gözlendi. Alınan tedbirler arasında en çok maske takmak (yüzde 85), elleri sık yıkamak (yüzde 79), toplumsal arayı korumak (yüzde 67), dışarıdan alınanları dezenfekte etmek (yüzde 60) olarak sıralandı.

Araştırmada ebeveynlerin Kovid-19’un yayılmasını tedbire ve salgından korunmayı sağlamada yetkililerin tekliflerine kendilerinin, çocuklarının ve halkın ne ölçüde uydukları da soruldu. Iştirakçiler tedbir alma ve korunma konusunda da kendilerini önlemli bulduklarını, çocuklarının daha az önlemli olduğunu ve en az önlem meydanın da halk olduğunu düşündüklerini tabir etti.

Her iki ebeveynden birinin çocuğu online eğitim alamadı

Araştırmaya katılan ebeveynlerden 4-12 yaş aralığında birden fazla çocukları var ise, en küçük çocuklarını düşünerek soruları cevaplamaları istendi. Iştirakçi ebeveynlerin yüzde 95’i çocuklarının şahsi bir gereksinimi olmadığını tabir ederken, yüzde 5’i çocuklarında hususî gereksinimler olduğunu belirtti. Bu gereksinimler arasında; zihinsel ve fizikî gereksinimler, dikkat eksikliği, hiperaktivite, öğrenme güçlüğü, disleksi, konuşma bozuklukları ve Down sendromu bulunduğu görüldü. Iştirakçilerin yüzde 5’i çocuklarının salgından evvel kişisel eğitim aldığını belirtti. Bu durumda olan yaklaşık iki ebeveynden biri (yüzde 40) çocuğunun Kovid-19 kısıtlamaları sebebiyle bu eğitimini online alamadığını belirtti. Iştirakçi ebeveynlerin yüzde 56’sı Kovid-19 kısıtlamaları esnasında çalışmalarını meskenden yürüttüğünü tabir ederken meskende çalışmanın çetin olduğunu söz edenlerin nispeti yüzde 26 oldu.