Bağışıklık sistemini güçlendirmek için en tesirli sistemlerden birinin bağışıklığı destekleyici besin öğelerini gerçek seçmek ve sık tüketmek olduğunu bildiren Dr. Öğr. Üyesi Derya Arğun, “Probiyotikler, çeşitli vitamin ve mineraller, Omega-3 yağ asidi, çinko, selenyum, B kümesi vitaminler ve beta glukan bu besin öğelerinden en önemlileridir” dedi.

Portakal, mandalina ve kivi yüksek C vitamini içeriyor 

Zerzevat ve meyveler, güçlü vitamin içerikleri nedeni ile sık tüketilmesi gereken besin gruplarındandır. Bilhassa kış meyvelerinden portakal, mandalina ve kivi yüksek C vitamini içerirler. Her gün kâfi C vitamini alımı, güçlü bir bağışıklık sistemi için çok gereklidir. Ayrıyeten ıspanak, kıvırcık ve gibisi yeşil yapraklı sebzelerin sık tüketimi de günlük C vitamini gereksinimimizi karşılamamıza katkı sağlar. Unutulmaması gereken bir öteki kıymetli bir nokta ise C vitamininin bedende depolanamadığı, fazlasının bedenden atıldığı, bu yüzden muhtaçlık kadar alınmasının kâfi olacağıdır. Vitamin muhtaçlığını gidermek için çok sık ve çok ölçüde meyve suyu tüketmek boş güç alımına, insülin direncine ve vitamin israfına sebep olmaktadır. Varlıklı vitamin içerikleri yanında mineral içeriklerinden dolayı de sebzeler sıhhatimizin korunmasında çok kıymetlidir.

Çinko ve selenyum bağışıklık için anahtar rolde 

Yeşil yapraklı sebzelerde bulunan çinko ve selenyum mineralleri bağışıklık sisteminin güçlenmesinde rol oynar. Tahıllar, fındık ceviz vb. yağlı tohumlar, kırmızı ve beyaz etin de çinko ve selenyumun öteki kaynakları olduğunun altını çizdi.

Probiyotik besinlerin içinde bedenimiz için gerekli sağlıklı bakterileri içeren yiyecekler vardır. Kefir ve probiyotik yoğurtlar ve mesken üretimi yoğurtlarda yüksek oranda bulunan canlı bakteriler, bağırsak florasında çoğalarak öncelikle sindirim sistemimizin sıhhatini dayanaklar, ayrıyeten alerji riskini de düşürürler ve bağışıklık sistemimizi güçlendirerek bedenin savunmasında rol alırlar.

Haftada 2-3 gün balık tüketin

Bağışıklığı artıran bir öteki değerli besin öğesi Omega-3 yağ asididir. Bilhassa balıklarda bulunan Omega-3 yağ asidinin öteki kaynakları ceviz ve keten tohumudur. Omega-3 yağ asidi bilhassa kalp damar hastalıklarından korunmada çok değerli rol oynar. Bunun yanı sıra hücre zarının yapısının temel bileşeni olduğu için hücreleri korur, güzelleştirir ve hücre devamlılığını sağlar. Bağışıklık sisteminin desteklenmesinde rol alır. Haftada 2-3 gün balık ve her gün 2-3 adet ceviz tüketmek, Omega-3 yağ asidinin kâfi alımını sağlamaktadır.

Yulaf, doğal beta glukan kaynağı 

Bilhassa kış mevsiminde piyasada satılan bağışıklık güçlendirici ilaçlara talep artmaktadır. Bu ilaçların temel hususu beta glukandır ve yulaf beta glukan içeriği epeyce güçlü bir tahıldır. Günlük beslenmemizde yulafa yer vererek beta glukanı doğal kaynağından almamızı sağlayabilir ve bağışıklık sistemimizi güçlendirebiliriz.

Ekinezya soğuk algınlığından korur

Ekinezya, soğuk algınlığı ve üst teneffüs yolu hastalıklarından korunmak hedefiyle en çok yararlanılan bitkilerden biridir. Yeniden Goji meyvesi, karoteonit ve polifenolik antioksidan bileşikler bakımından zengindir ve bu özelliği sayesinde beden direncinin artırılması hedefiyle kullanımı önerilmektedir. Karanfil ağız ve boğaz mukozasını bakterilere karşı korumakta, kimi bakteri virüs ve mikroorganizmaların yol açtığı ağız ve boğaz enfeksiyonlarında antiseptik olarak yarar sağlayarak beden direncinin artırılmasında kıymetli rol oynamaktadır. Kuşburnu meyvesi içerdiği yüksek C vitamini ve fenolik bileşikleri nedeniyle kuvvetli bir antioksidan tesire sahiptir. Bilhassa C vitamini içeriğinden dolayı soğuk algınlığından kollayıcı ve bağışıklık sistemini destekleyici olarak sık kullanılmaktadır.

D vitamini desteği tabip denetiminde alınmalı 

Bir öbür değerli bağışıklık sistemi güçlendirici ise D vitaminidir. İmmüno-modülatör, anti-inflamatuvar ve antioksidan tesiriyle bilinen D vitamini eksikliği, bilhassa üst ve alt teneffüs yolu enfeksiyonlarının ağır geçmesine sebep olabilir. Bu nedenle tabip denetiminde D vitamini ölçümü yapılmalı ve gerekli destekler alınmalıdır.

Uyku müddeti kısaldıkça bağışıklık da düşer

Sağlıklı beslenmenin yanı sıra iyi bir bağışıklığın yolu kâfi uykudan geçer. Araştırmalar uyku müddeti kısaldıkça bağışıklık sisteminin temel taşları sayılan doğal savaşçı katil hücrelerin sayısının da azaldığını gösteriyor. Bir çalışmada yalnızca bir gece bile 4 saat eksik uyumanın, 8 saatlik kaliteli bir uykuya kıyasla bağışıklık sisteminde dolaşan doğal katil hücrelerin neredeyse yüzde 70’ini yok ettiği gösterilmiş. Özcesi, uyku müddetiniz kısaldıkça bağışıklık gücünüzü sağlayan savaşçılarınızın (T lenfositler) sayısı da azalıyor. Gerilim engellenmeli ya da gerilimle baş etme sistemleri bulunmalı. Zira bedeniniz gerilim ile karşılaştığında savaş moduna girer ve bağışıklık hücrelerinizi aktive eder. Lakin gerilim daima hale gelirse, çok artan bağışıklık ikazına bedenin yanıtı değişir ve bağışıklık sisteminiz zayıflar. Antrenman yapılmalı. Şayet mümkünse iyi oksijen alan yerlerde haftada 3 gün 30-45 dakika süratli tempolu yapacağınız yüksek tempolu yürüyüşler size bağışıklık sistemini güçlendirme konusunda epeyce fazla yarar sağlayacaktır.”