Pandeminin birinci ayları olan mart ve nisan aylarında acil ünitelerinde, poliklinik müracaatlarında önemli düşüşler olduğunu söz eden Kardiyolog Prof. Dr. Hasret Esen, “Hastalarımız rutin denetimlerini dahi ertelemek durumunda kaldı. Bir yandan ilaç tedavilerine devam ettiler başka yandan da önemli bir baş karışıklığı yaşadılar. Bu periyotta acil ünitesine kalp krizi nedeniyle başvuran hastalarımızda yüzde 40 ila 50’lere varan bir azalma oldu. Bu kalp krizinin olağan sayılarındaki azalma değildi. Fakat bireyler bu rahatsızlıkları konutta geçirdi ya da geç müracaatlarla hastaneye geldi” diye konuştu.

Genç kalp krizlerinde Avrupa’da birinci sıradayız 

Normalleşmeyle birlikte denetime gelen hastalarda kilo artışlarına rastlandığını anlatan Prof. Dr. Hasret Esen, şunları söyledi:

“Bu muayenelerde şeker, tansiyon denetimlerinin meskende hareketsiz kalmaya bağlı olarak aksadığını belirledik. Toplumda ortalama yüzde 5 civarında kilo artışı görüldü. Bu yüzde 5’lik kilo artışı bile şahısların şeker ve tansiyon kıymetlerinde önemli aksamalara yol açtı. Bu durumun kalp sıhhati üzerindeki olumsuz tesiri önümüzdeki periyotta göreceğimiz bir gerçek. Kişi 70 kiloysa yaklaşık 3,5 kiloluk bir artış yaşadı. Bu ortalama toplumun yüzde 20’sinde var. Her 5 şahıstan 1’i neredeyse kilo almış diyebiliriz. Bu da önümüzdeki günlerde kalp ve damar sıhhatini olumsuz etkileyecek. Bilhassa gençler için bu durum çok değerli. Zira Türkiye maalesef genç kalp krizlerinde birinci sırada yer alıyor. İkinci kıymetli husus ise ülkemizde gençler ortasında obezite çok yüksek. Tekrar obezitede de Avrupa’da birinciyiz. Fazla kilo önümüzdeki günlerde savaşmamız gereken bir husus olarak karşımıza çıkacak.”

Bu belirtilere dikkat! 

Kalp krizi öncesi bedenin birtakım sinyaller vereceğini hatırlatan Prof. Dr. Hasret Esen, “Kişiler bedenlerinde görülen birtakım sinyalleri gerçek yorumlarsa kalp krizinin yaklaştığını anlayabilir. Bunlar, bilhassa göğüs ortası ve sırtta hissedilen ağrı, hareket ederken gelen ağrı dinlendiğinizde geçiyorsa bu bir kalp-damar rahatsızlığı belirtisidir. Olağandışı bir yorgunluk, halsizlik, şahısların kalp atışlarında hissettiği düzensizlikler bazen kalp krizi belirtisi olarak sayılır” dedi.

“Maskesiz yürüyüşe çıkmayın”

Ailesinde kalp krizi hikayesi olan bireylerin risk altında olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Esen, “Erkekler 45, bayanlar ise 55 yaşından itibaren rutin kalp muayenesini yaptırmalı. Bunun dışında şeker, kilo sorunu olan, tansiyon ilacı kullanan şahısların de tertipli kalp denetimlerini yaptırması gerekiyor. Bilhassa sabahın erken saatlerinde sıcağın biraz daha az olduğu, maskenin rahatsız etmediği saatlerde yürüyüş yapmak değerli. Yürüyüş sırasında maske çıkarmak çok sağlıklı değil. Inançlı aranın 5 metre olması gerekiyor. Bunu kalabalıkta elde etmek güç olacaktır” diye konuştu.

“Kas güçsüzlüğü de başladı”

Meskende kalınan günler sonrası bilhassa 65 yaş üstü şahıslarda kas güçsüzlüğü görüldüğünü anlatan Kardiyolog Prof. Dr. Hasret Esen, “Kas erimesi ve güçsüzlüğü birlikte olursa ilerleyen yıllarda risk olarak önümüze çıkıyor. Meskende yapılabilecek hareketleri öneriyoruz. Bunlar sandalyede oturup kalkmak, bir koridorda yürümek üzere kısa antrenmanlar olabilir. Kas güçsüzlüğü ile savaşmak için bu değerli. 3 saatten fazla hareketsiz kalınmamasını öneriyoruz” değerlendirmesinde bulundu.