Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, 2 Mart’ta hakkında resen inceleme başlattığı Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) dava açtı. Yüksek Mahkeme’ye gönderilen iddianamede HDP idaresi ve üyelerine “bölücülük” suçlaması yöneltildi.

Başsavcılık, MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin uzun müddettir kapatılması davetini yaptığı HDP’ye yönelik 2 Mart’ta resen inceleme başlatmış ve Yargıtay Başsavcılığı Siyasi Partiler Ofisi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazarak HDP eski Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da ortasında bulunduğu 108 sanıklı “Kobani” iddianamesinin ekleriyle birlikte kendilerine gönderilmesini istemişti.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, dün HDP hakkında AYM’de kapatma davasını açtı. İddianame, Yüksek Mahkeme’ye gönderildi.

69. husus vurgusu

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, bahse ait yazılı açıklamasında, siyasi partilerin demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez ögesi ve toplumun ekonomik, toplumsal gelişimine katkı sunmayı amaçlayan kurumlar olduğunu belirtti. Partilerin bu gayelerini üniversal ve demokratik hukuk kuralları çerçevesinde barışçıl yollarla gerçekleştirmelerinin temel olduğunu vurgulayan Şahin, Anayasa’ya nazaran siyasi partilerin faaliyetlerinin Anayasa ve kanun kararlarına uygun sürdürmeleri gerektiğini söz etti. Anayasa’nın 14. hususunda, temel hak ve hürriyetlerden hiçbirinin, devletin ülkesi ve milletiyle parçalanamaz bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamayacağının düzenlendiğini hatırlatan Şahin, şunları kaydetti: “Anayasanın 69. hususunun 6. fıkrasında ve Siyasi Partiler Yasası’nın 103. unsurunda, bir siyasi partinin Anayasa’nın 68. hususunun 4. fıkrası kararlarına karşıt hareketlerinden dolayı temelli kapatılmasına, lakin bu nitelikteki fiillerin işlendiğinin ve odak haline geldiğinin AYM’nce tespit edilmesi halinde karar verileceği belirtilmiş, fıkranın devamında da bir siyasî parti; bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince ağır bir formda işlendiği ve bu durum o partinin tüm organlarınca zımnen yahut açıkça benimsendiği, veya bu fiiller direkt doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde kelam konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılacağına işaret edilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Kontratının 11. unsurunun 1. fıkrasında, herkesin barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkına sahip olduğu belirtilmiş, tıpkı unsurun 2. fıkrasında ise bu hakların kullanılmasına, ulusal ve kamusal güvenliğin korunması, kamu sisteminin sağlanması, cürüm işlenmesinin önlenmesi, sıhhatin yahut ahlakın yahut diğerlerinin hak ve özgürlüklerinin korunması maksadıyla kanunla kısıtlama getirilebileceği unsuru kabul edilmiştir. Hakikaten, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi terörün kınanmamasını dahi siyasi partilerin kapatılması için kâfi bir münasebet olarak kabul etmiştir.”

Davanın münasebeti

“Siyasi parti yönetici ve üyeleri demokratik prensipler çerçevesinde faaliyetlerine devam etmeli, terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olmamalı, Devletin ülkesi ve milletiyle parçalanamaz bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlamamalıdır” vurgulamasını yapan Şahin, kapatma davasının münasebetini şöyle özetledi: “Bu bağlamda, Halkların Demokratik Partisi yönetici ve üyelerinin beyan ve aksiyonlarıyla demokratik ve kozmik hukuk kurallarının kabul etmeyeceği biçimde davrandıkları, PKK terör örgütü ve bağlı örgütlerle birlikte hareket ettikleri, örgütün uzantısı olarak faaliyetlerde bulunarak Devletin ülkesi ve milletiyle ayrılamaz bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıkları anlaşıldığından ismi geçen siyasi partinin kapatılması AYM’nden talep edilmiştir.”

687 HDP’liye siyasi yasak istendi

Başsavcı tarafından hazırlanan iddianame 609 sayfadan oluşuyor. Ortalarında HDP Eş Genel Liderleri Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile evvelki eş genel liderler Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da bulunduğu 687 HDP’li için siyasi yasak isteniyor.

Başsavcılık iddianamesinde hazine yardımının kesilmesi ve partinin mal varlığına önlem konulması talep ediliyor. Anayasa Mahkemesi’nin, siyasi yasak istenen kurucuları dahil partililerin, beyan ve hareketleriyle partinin temelli kapatılmasına neden olduğunu belirlemesi halinde, bu şahıslar Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ait kesin kararının Resmi Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak, 5 yıl müddetle bir diğer partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamıyor. Anayasanın 69. unsuruna nazaran, kapatma davasına bakacak Anayasa Mahkemesi, temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin yüküne nazaran ilgili siyasi partinin devlet yardımından kısmen yahut büsbütün mahrum bırakılmasına karar verebiliyor. Temelli kapatılan bir parti, diğer isim altında kurulamıyor.

Süreç nasıl işleyecek?

Kapatma davasının akabinde Anayasa Mahkemesi (AYM) Lideri Zühtü Arslan, raportör görevlendirecek. Liderin görevlendirdiği raportör birinci inceleme raporunu hazırlayarak Başkanlığa sunacak. Sonrasında kabulüne karar verilmesi halinde iddianame ve ekleri HDP’ye gönderilerek, yöntem ve temele ait savunmaları alınacak. HDP’nin yasal müddet içinde ön savunmasını vermesi gerekiyor. Bu mühletin uzatılması için yapılabilecek başvuruyu Anayasa Mahkemesi karara bağlayacak. Ön savunmanın akabinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, temel hakkındaki görüşünü sunacak. Bu görüş HDP’ye gönderilecek. Daha sonra belirlenecek bir tarihte Başsavcı Şahin kelamlı açıklama, HDP yetkilileri de kelamlı savunma yapacak. Bütün bu sürecin akabinde davaya ait bilgi, evrakları toplayacak raportör temel hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu süreçler sürerken, gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gerekse davalı HDP ek kanıt yahut yazılı ek savunma verebilecek.

Raporun AYM üyelerine dağıtılmasının akabinde Lider Arslan toplantı için bir gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir ortaya gelerek kapatma istemini asıldan görüşmeye başlayacak. HDP hakkındaki kapatma davasını 15 şahıstan oluşan AYM Heyeti karara bağlayacak. AYM, kapatmaya yahut dava konusu fiilerin tartısına nazaran devlet yardımından kısmen ya da büsbütün mahrum bırakmaya toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğuyla karar verecek. Verilen karar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile ilgili siyasi partiye bildiri edilecek ve Resmi Gazete’de yayımlanacak.

HDP MYK fevkalâde toplanıyor

HDP Meclis kümesi, Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi ve Yargıtay’ın HDP hakkında kapatma davası açması üzerine durum değerlendirmesi yaptı. HDP Eş Genel Lideri Mithat Sancar’ın başkanlığında yapılan toplantıda, HDP’nin bundan sonrasi süreçte izleyeceği yol ve yollar tartışıldı.

Toplantı sonrası Eş Genel Liderler Pervin Buldan ve Mithat Sancar tarafından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, özetle şu sözlere yer veridi: “Partimize yönelik kapatma davası, ülke demokrasisine ve hukukuna ağır bir darbedir. Bu iktidar, darbeci bir idare olarak tarihe ismini yazdırmıştır. HDP, yalnızca bir parti değil birebir vakitte bir fikirdir. Bu fikir etrafında milyonlarca insan kenetlenmiş durumdadır. Milyonlarca insan siyasi iradesine ve geleceğine sahip çıkacaktır. AKP-MHP iktidarı şunu çok iyi bilmeli ki, ne yaparsa yapsın, asla boyun eğmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz ve demokratik siyasetten asla taviz vermeyeceğiz, demokratik direnişimizi kararlı bir çabayla sürdüreceğiz.” MYK’nın bugün inanılmaz toplanacağı tabir edile açıklamada, “Sahip olduğumuz tarihi uğraş geleneğiyle bu karanlık süreci atlatacağız” denildi. MYK toplantısı sonrası Buldan ile Sancar’ın saat 13.30’da parti genel merkezinde basın açıklaması yapması bekleniyor. -NAMIK DURUKAN Ankara

‘Türkiye 80’li yıllara döndü’

CHP Küme Başkanvekili Engin Özkoç, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, HDP hakkında Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) kapatma davası açmasına ait Milliyet’e değerlendirmelerde bulundu. Özkoç, şunları söyledi: “Şu anda bütün yargı, Danıştay’ından Yargıtay’ına, lokal mahkemelerine varıncaya kadar hepsi bir kişinin iki dudağı ortasında hareket ediyor. Bizim yıllardan beri söylediğimiz, korktuğumuz güçler ayrılığının yok olmasının getireceği sonuçları anlattığımız olay tam da bu. Türkiye bir belirsizliğe bir kaosa sürüklenmeye çalışılıyor, iktidar eliyle. Türkiye bir düzensizliğe sürüklenmeye çalışılıyor, iktidar eliyle. Neden, zira iktidar elindeki bütün kaynakları tüketmiş durumda. Türkiye 80’li yıllara döndü, tekrar parti kapatılması, tekrar milletvekillerinin hapsedilmesi, demokrasinin rafa kaldırılması çarpık cumhurbaşkanlığı sistemi işte tam da bunu doğurdu. Türkiye akılla yönetilmiyor. Türkiye artık bir kaosa itiliyor. O yüzden bir an evvel sandığa gidilmeli.” – MEHTAP GÖKDEMİR Ankara

Altun: PKK’nın siyasi kanadı

Bağlantı Lideri Fahrettin Altun, toplumsal medya hesabından şunları kaydetti:

“HDP’nin terör örgütü PKK ile organik bağları olduğu inkar edilemez bir gerçektir. HDP’nin üst seviye yöneticileri ve sözcüleri, açıklamaları ve faaliyetleriyle, defaatle ve istikrarlı olarak PKK’nın siyasi kanadı olduklarını kanıtlamıştır. Bu bağın, HDP’nin kapatılmasını yahut bir diğer cezai yaptırıma maruz bırakılmasını gerektirip gerektirmediği sorusu ise lakin Anayasa Mahkemesi tarafından cevaplandırılacaktır. Herkesi bağımsız Türk yargısına hürmet göstermeye davet ediyor, isimli sistemimizin adaleti tecelli ettireceğine inanıyoruz.”- ANKARA Milliyet