Öncelikle pandemi günleri nasıl geçiyor? Hayat nasıl bir alemde şu süreçte?

Pandemi günlerim çalışarak ve üreterek geçiyor. Elbette sıkıntı bir süreç. İnsanların kayıplar veriyor olması beni ziyadesiyle üzüyor. Belirsizlik hissi huzursuz ediyor ancak her vakit kırılma noktaları olur insanların hayatında. Durmak istersin lakin bir bakarsın, sen devam etmeyecek artık diye düşünsen de istemesen de, nefes almaya, susamaya, acıkmaya devam ediyor olduğunu görürsün. Alışır, elde kalanlarla, sevdiklerinle cabana devam edersin. Bir an evvel pandeminin bitmesini, insanların pandemi sebebiyle sevdiklerini kaybetmesinin son bulmasını, sevdiklerimle bir ortada vakit geçirmeyi ve konserlere, performanslara kaldığımız yerden devam etmeyi istiyorum.

Müzik seyahatine opera ile başladın. Türkiye’de opera eğitimli bir müzisyenin müzikalde sahne almak üzere aslında yapabileceği en keyifli işleri de hayatına kattın. Seçimlerini nasıl yapıyorsun? “Amerikano” müzikali devam edecek mi? Yenileri gelecek mi?

Opera eğitimimden evvel de konserlerde yer alıyordum. Sonradan eğitim almak isteyip konservatuvara girdim. Opera eğitimi müziğe bakış açımı değiştirdi, müziğin ruhunu ve taşıdığı izleri algılamamı sağladı. Seçimlerimi kalbimden geçenler doğrultusunda yapıyorum. Sevgili Okan Bayülgen müzikali hazırlıyorken, Tuncer Tunceli ile görüşmelerinde, müzikalde söylemem için ortak kanıda buluşuyorlar. Öncesinde Tuncer Tunceli Blues Band ile birlikte konserler verdiğimiz, birbirimizi sahnede tanıyan ve oluşan müzikten keyif alan müzisyenler olduğumuz için bu sinerjiyi müzikalde de yaşamak istedik. Müzikal devam edecek. Yenileri üzerine fikirlerimiz var, çalışmalar devam ediyor.

Reyting rekorları kıran “Doğduğun Konut Kaderindir” dizisi için Murat Güneş ile “Hayat Kavgası” müziğini seslendirdin. Nasıl gelişti bu proje? Dizi / sinema müzikleri söylemek seni nasıl hissettiriyor?

Okan Bayülgen’ in Dada Salon Kabarett sahnesinde sahne alırken Efe Hızır konseri izliyor ve Cem Öget’ in stüdyosuna uğradığı bir gün benden bahsediyor. O sırada stüdyoda ” Hayat Kavgası” için bir çalışma yapıyor Cem Öget ve tıpkı gün beni aradılar.  Stüdyoya gidip neredeyse yarım saatte şarkıyı kaydettik. Murat Güneş’ in yazdığı ve Cem Öget’ in düzenlemesiyle ile birlikte müzik dizide yayınlandı.  Dizi/ Sinema müzikleri söylemek beni keyifli etti açıkçası.  Dizinin izleyenlerine TV ile ulaşmak kesimde yeni bir müzisyen olarak, önemli bir tesir almamı sağladı. Gitmediğim kentlerden, ülkelerden gelen destekleyici bildiriler, görüntüler, yürüdüğüm yolda bana ışık oldu. Dinleyen, ileti atan, destekleyen ve hoş dileklerde bulunan herkese çok teşekkür ediyorum.

2020 Kasım ayında kelamlarını yazdığın ve seslendirdiğin “Give It To Me” isimli müzik Hollandalı şirket Spinnin’ Records’ tan yayınlandı. Bu hoş bir muvaffakiyet. Bu süreçten de bahsedebilir misin?

 Stüdyoda Rednod ile bir şeyler denerken, kelam ve melodi sınırı, aranje ile interaktif bir halde gelişti ve “Give It To Me” oluşmaya başladı. İçimize sindiği noktada Murat Salman’ ın fikirlerini aldık ve daima birlikte gönderdik. Akabinde Spinnin’ Records’ tan müzik ile ilgili “unique” yorumlu bir mail aldık ve çok geçmeden yayınladık. Bu kesim bizim için bir gurur kaynağı. Devamında hazırladığımız yeni müziklerimizi da yakın vakitte yayınlamayı düşünüyoruz. Bu kadar büyük bir şirketten Türkiye projeleri daha çok çıkar umarım.

Yurtdışında müzik yapmak ile Türkiye de yapmak ortasında nasıl bir fark olduğunu düşünüyorsun? Senin üzere genç müzisyenlere bu hususta tavsiyelerin neler olur?

Türkiye’ de ve yurtdışında müzik yapmak bence birbirinden çok farklı noktada. Türkiye’de çabucak her kesimde olduğu üzere geriden gelen bir yapı var.  Telif hakları, a&r-p&r kademelerinin biraz yetersiz olduğunu düşünüyorum. Bu evreleri yurtdışından modellersek, eğitime daha çok kıymet verirsek, bir gün sistemimizi temelden değiştirebilirsek, çok daha verimli olacağımızı düşünüyorum. Genç müzisyenlerden çok umutluyum. Yeni bir şuur frekansında olduğumuzu ve daha seçici olduğumuzu düşünüyorum. Geçmiş periyodun tesirleri yavaş yavaş azalıyor ve değişiyor alışkanlıklarımız.

Sence Türkçe bir müzik ile yurtdışında tıpkı ritmi tutturabilir mi bir müzisyen?

Tutturabilir ancak üzerine biraz daha düşünmemiz gerekiyor bu bahsin. Daha çok çalışmalıyız. Kopyalamak değil de özgün müzikler üretmeye devam edersek yurtdışında da tıpkı ritmi tutturabiliriz. Yeni müzikleri daima takip etmeli ve kendimizi sınırlamamalıyız

En son çıkan “AY” şarkından bahsetmek istiyorum. Projeden bahseder misin? Gelen reaksiyonlar nasıl?

“Ay” benim için çok değerli bir müzik.  Kelamlarını yazdığım ve müziğini Batuhan Kocaoğlu ile yaptığımız birinci Türkçe müziğim. Batuhan ile çalıştığımız için de memnunum. Geri dönüşler hoş. Hissettiklerimiz insanlara ulaştıkça çok memnun oluyorum.

Yakınlarda bir klip görecek miyiz?

“Give It To Me” için klip çektik.  Klibi, Özkan Özdemir çekti. “Ay” için de yakın vakitte bir klip fikrimiz var.

Single yayınlamak ve albüm yayınlamak ortasında tercihini tekliden yana kullanıyorsun anladığım kadarıyla. Albüm yapmayı düşünüyor musun?

Başlangıçta müziklerimi tekli olarak yayınlamayı tercih etmemin sebebi, tüm renkleri göstermek istiyorum müziğimle, içimde olan izlerin ve seslerin hepsini. Albümde bir çatı altında anlatmak istediklerim var. Artık kendimi ve müziklerimi, tekli ile anlatmak biraz daha özgür hissettiriyor beni. Tekli ile tecrübe kazanmak, planlarını yapmaya başladığım albüme daha çok hazırlıyor.

Tüm dünyada sanat dalı ve elbette ki müzik dalı de bir buhran yaşıyor. Sen bu süreci nasıl geçirdin?

Benim için de sanat bölümünde ve müzik dalında olan herkes üzere güç geçen bir periyot oldu. 2020 öncesinde de zorlandığım için alışık olduğum öbür bir sıkıntı periyodun içinde buldum kendimi. Çaba etmeyi severim ve durmak istemedim. Çalışmalarıma devam ettim ve 2020 yılında 3 müzik yayınladım. Üretme dileği beni bu süreçten biraz olsun korudu diyebilirim. 2021 yılında da sıhhatim yerinde olduğu sürece çalışmalarıma devam edeceğim.

Dijital dünyaya dair fikirlerini almak isterim. Genç bir müzisyen olarak dijital platformlarda bu yayılmanın yanlışsız yapıldığına inanıyor musun? 

Dijital dünyayı destekliyorum lakin açıkçası önemli bir yığın oluştuğunu da düşünüyorum. Tanınan müzik piyasasında rekabet yükseldi. Çok fazla yorucu, içi boş içerik ortaya çıktı ancak bu sistem gereği kaçınılmaz oluyor doğal ki. Müzik kesiminde, yeni sistemde engellenemez aksilikler ortaya çıkacağını düşünüyorum. Lakin bu durumun daha çok beşere ulaşmak, müziğimi dijital dünya aracılığı ile iletmek, daha dikkatli ve daha ihtimamlı müzikler yapmam için müzikleri takip ederek ne yapılması ya da yapılmaması gerektiği ile ilgili ipuçları da veriyor.

2021’de Ezgi Kosa’dan neler gelecek?

Öncelikle “Ay” için bir klip gelecek ve akabinde çalışmalarını geçtiğimiz yılda yaptığım bestelerimi tamamlayıp yayınlayacağım. Müzikal de yeni dönemde devam edecek. Yıl sonuna hakikat da bir albüm yayınlamak istiyorum. Bunun ile ilgili çalışmaya ve üretmeye devam edeceğim.