Birinci sefer turşu kurduğunu söyleyen Erdoğan, “Yemek yapmayı severim lakin turşu hiç yapmadım. Bundan sonra konutta turşuları ben yaparım artık” dedi. Çubuk’un Aşağı Çavundur Mahallesi’nde bayanlarla turşu yapmak üzere buluşan Emine Erdoğan, meşhur Çubuk turşusunun tanımını aldıktan sonra kelek ve patlıcanların içini doldurarak kavanozlara yerleştirdi. Çubuk’a gelmeden evvel Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ortalarında geçen diyaloğu anlatan Erdoğan, “Buraya gelirken Lider, ‘Nereye gidiyorsun?’ diye sordu. Ben de ‘Çubuk’a’ deyince, ‘Bana bir tabak turşu yollasınlar’ dedi. Favorisi salatalık turşusu” diye ekledi.

Sirke kazandı

Emine Erdoğan, yaptığı turşuya “100 üzerinden 100 puan” verilmesi üzerine de, “Elim her işe yatkındır, ütüyü de çok iyi yaparım. Konut kadınıyım zaten” dedi. Lezzetli turşunun sırrını soran Erdoğan’a bayanlar, Nevşehir’de mağaralarda bekletilen üzüm sirkesi, kaya tuzu ve kuyu suyu kullanılması tavsiyesinde bulundu. Bayanlar, öteki püf noktalarını Erdoğan’a ayrıyeten özel olarak vereceklerini söyledi. Erdoğan kendisinin de meskende kaya tuzu kullandığını vurguladı. Özel yapılan turşu suyu ve salatalık turşusunun tadına bakan Erdoğan, “Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar diyerek” aktifliği takip eden basın mensuplarına da ikram etti.

Emine Erdoğan, Türk sinemalarına de mevzu olan “turşuda sirke mi yoksa limon mu?” sorusuna “Galiba sirke ağır bastı, ben uzmanların yanında öteki bir fikir beyan edemem. Hasebiyle sirke kazandı” karşılığını verdi.

‘Torunlar yemek seçici’

Meskende en çok hangi yemeğin piştiğine ait soruyu da Erdoğan, şöyle yanıtladı: “Evde yemek sorunu diye bir şey yok. Ben, eşim, çocuklarım, yemek seçme olayımız yok. Ne yemek olursa biz yiyoruz. Lakin artık torunlara bakıyorum, birebir şeyi göremiyorum. Maalesef seçiciler ve buna çok üzülüyorum. Hangi zerzevat hangi mevsimdeydi sanki diye çocuklarımız artık bunu hiç bilmiyorlar maalesef.”