Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Marazları Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Sertkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, diyabetik bir bireyde viral bir enfeksiyonun denetiminin, diyabetik olmayana nazaran daha güç olduğunu aktardı.

Kişinin diyabet nedeniyle oluşmuş doku ve organ hasarı varsa hastalık tablosunun iyice ağırlaşabileceğini vurgulayan Sertkaya, yeni tip corona virüse (Kovid-19) yakalanan diyabetiklerde de kan şekeri denetiminin zorlaştığının görüldüğünü belirtti.

Sertkaya, bu hastalarda, diyabetin tipinden bağımsız olarak Kovid-19’a bağlı mevt riskinin de arttığını lisana getirerek şu haberleri verdi:

“Yaş ilerledikçe, HbA1c ve velev şişmanlık seviyesi arttıkça bu risk daha da yükseliyor. Yapılan değerlendirmelerde, mahsusen tip 1 diyabette mortalite yani, mevt riskinin yaklaşık 2-3 kat daha yüksek olduğu ve ilerleyen yaşla bu riskin arttığı görülüyor. Bu durum dikkate alınarak diyabetik bireylerin Kovid-19 enfeksiyonundan korunması gerektiğini vurguluyoruz. Bu süreçte münhasıran dikkat etmemiz gereken temel noktalar bu haberlere dayanıyor. Diyabetik bireyler ve onlarla birlikte yaşayanların ya da yakın temas içinde olanların yeni sıradanlaşma sürecinde de pandemi başlangıcında olduğu üzere dikkatli olmaları gerekiyor. Zatî hijyen kuralları, ellerin tertipli olarak sık sık yıkanması, sık dokunulan yüzeylerin temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi, ferdî eşyaların paylaşılmaması, hapşırma, öksürme üzere durumlarda mendil ya da dirsek içinin kullanılması üzere umumi zatî önlemler esasen tüm topluluk için de makbul. Kesinlikle yapılması gerekmiyorsa seyahat edilmemeli, toplu taşımadan ve kalabalık ortamlardan kaçınılmalı, teneffüs yolu marazı bulguları olanlardan uzak durulmalı. Diyabetik bir birey için de bütün bu kurallar muteber.”

‘Yeni olağanda de önlemlere sıkı halde uymaya devam edilmeli’

Prof.Dr. Ayşe Sertkaya, umumî ihtarların yanında yeni alışılagelmiş hayatta diyabetli bireylerin mahsusen pratiği gereken kimi önlemler olduğuna işaret ederek şu ihtarlarda bulundu:

“Her türlü hastalık hali için el altında basitçe ulaşılabilecek bir muhabere listesi olmalı, hastalar kan şekeri denetimlerini yapmalı. Kendi sıradanları dışında yüksek ya da düşük kıymetler görüyorsa ateş, öksürük üzere teneffüs yollarına işaret eden bulguları varsa hekimiyle görüşmeli ve bu süreçte ehil likit aldığından emin olmalı. Şayet karantinada kalmasını gerektiren bir temas riski, yapılacak yolculuk varsa, kullandığı tüm ilaçların yanında ve ehil ölçüde olduğundan emin olmalı. Ani kan şekeri düşmelerine karşı hazırlıklı olunmalı. Yeniden bu süreçte sistemli uyku uyumalı, ölçüsüz yorgunluktan kaçınmalı ve diyabetik bir birey olarak yemesi münasebetli olan besinleri almaya dikkat etmelidir.”

‘Enfeksiyon etkeni hala etrafta, unutmayın’

Olabildiğince günlük hayata dönülmeye çalışılan yeni sıradanda, aslında enfeksiyon etkeninin hala etrafta olduğunun bilinmesi gerektiğine dikkati çeken Sertkaya, laflarını şöyle tamamladı:

“Normalleşme sürecinde de diyabetik bireylerin toplumsal izolasyona çok dikkat ederek velev mümkünse konutundan ya da bulaş riskini en aza indiren fizikî koşullarda çalışmaya devam etmesinin aslında daha akıllıca olacağı düşünülüyor lakin şimdi bunun yasal bir karşılığı yok. Kişinin diyabetik olması durumunda Covid-19 enfeksiyonuna bağlı risk nispetini etkileyebileceği ve değiştirebileceği iki faktör var. Birincisi kan şekerinin, ikincisi obezitenin denetimi. Diyabetik birey aldığı tedavileri aksatmadan, yanlışsız ve yerinde beslenerek, kâfi fizikî aktiviteye devam ederek ve umumi sıhhat önlemlerini alarak enfeksiyon riskini ve olursa da hasarı en aza indirebilir.”