Milyonlarca öğrenci ve velinin beklediği yüz yüze eğitim ile ilgili haber kabine toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi. Açıklamaya nazaran yüz yüze ve uzaktan eğitimin birlikte olduğu ailelerin tercihinin ön planda olduğu bir uygulama düşünülüyor. Gözler merakla 21 Eylül’ü beklerken, uzmanlarda çocukların bağışıklıklarının korunması ile ilgili bir bir açıklamalarda bulunuyor.

Bağışıklık sistemini polis üzere düşünebiliriz

Bağışıklık sisteminin bedeni mikroplara karşı koruduğuna dikkat çeken İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Yağmur Duraksoy,” Bu sistemi bir polis üzere de düşünebiliriz. Bedenimizin her yerinde devriye geziyor ve bir rahatsızlık bulursa dayanak istiyor. Bu devirde daha da dikkat etmek gerekiyor. Bebekler, anne karnından çıktığı vakit anneden ve sütten aldığı faktörlerle bu savunma düzeneğine sahip olarak doğarlar. Ancak vakit içinde sistemsiz beslenme, etrafımızdaki toksinler, uykusuzluk bu savunma sisteminin zayıflamasına neden olur. Nizamlı olarak elleri yıkamak, sağlıklı beslenmek, çocukların hayatına hareket katmak ve tertipli uyku bağışıklık sistemi için olmazsa olmazlar ortasında yer alıyor. Hayatımızda eski normalimiz yok artık bu yüzden yeni normallerimize nazaran hareket etmemiz gerekiyor” sözlerini kullandı.

Kahvaltıyı atlamamak gerekiyor

Bağışıklığı güçlendirmenin ve enfeksiyonlara karşı dirençli olmanın tahminen de en değerli kuralı beslenme nizamına dikkat etmek olduğuna dikkat çeken Romatem Kocaeli Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Selin Cengiz, “Virüs ile gayrette bağışıklık sisteminin güçlü olması büyük ehemmiyet taşıyor. Her gün kahvaltı yapmak zihinsel performansı artırır. Bağışıklık sistemimizin güçlü olabilmesi için istikrarlı ve kaliteli beslenilmesi gerekmektedir. Istikrarlı ve kaliteli beslenmenin birinci kuralı; öğünleri tam yapmak ve en kıymetlisi de kahvaltıyı atlamamaktır. Kahvaltıyı atlamak , sonraki öğünleri ne kadar kuvvetli ve sağlıklı yapsak da kâfi olmuyor. Kâfi doygunluk sağlanmadığı üzere birçok besin ögesi de eksik kalabiliyor” dedi

Çok fazla pişirilmemeli

Cengiz kelamlarını şöyle sürdürdü, “Taze sebzelerin de pişirilmiş sebzelerin de, bağışıklık sistemini güçlendirmek için tesiri epeyce fazladır. C vitamini ve antioksidan içeriği bakımından epeyce zengindir. Lakin sebzeler pişirildiği vakit B ve C vitamini kaybını engellemek için çok fazla pişirilmemeliler. Vitamin, mineral ve antioksidanlardan en iyi halde yaralanmak için çiğ zerzevat tüketimi de gerekmektedir. A ve C vitamini açısından kırmızı lahana, soğan, havuç, turp üzere sebzeler salatalara eklenebilir. Bilhassa balık başta olmak üzere; ceviz, badem ve fındık üzere kuruyemişler tertipli olarak tüketilmelidir. Bu besinlerin içeriğindeki omega-3 bağışıklığımızı koruyan, enfeksiyonun daha fazla ilerlemesine mahzur olan ve çocukların beyin gelişimini destekleyen besin ögeleridir. Son yapılan araştırmalar, bu yağlı asitlerin bağışıklık sisteminin fonksiyonunu artırarak bağışıklığı güçlendirdiğini ortaya koyuyor. Bu yüzden haftada 2-3 defa balık, ve muhakkak porsiyonlarda kuruyemiş tüketimi çocuklarda bağışıklık sistemini güçlendirmek için epeyce kıymetlidir.”

Uyku büyük ehemmiyet taşıyor

“D vitamini bağışıklık sistemini takviyeler ve sıhhat için epeyce kıymet taşımaktadır. Kış mevsiminde, yetersiz gün ışığı alımına bağlı olarak yetişkinlerde olduğu üzere çocuklarda da D vitamini eksikliği görülebilmektedir. Bu yüzden sonbahar aylarında desteğe başlamak gerekmektedir. 1 yaşından küçük tüm bebeklere ise tüm yıl boyunca D vitamini desteği yapmak gerekiyor. Ayrıyeten çocukların sağlıklı gelişimleri için kesintisiz gece uykusu en az beslenme kadar kıymetlidir. Uyku sırasında, bilhassa karanlıkta melatonin hormonu salgılanır. Bu hormonun salgılanması bağışıklık sisteminin güçlenmesinde değerli bir role sahiptir ve birebir vakitte hipofiz bezinin daha fazla büyüme hormonu salgılamasını sağlar. Uyku sırasında çocuğun çalışmayan kasları da çalışarak güç depoları yenilenir. Çocuklar uyurken beyinleri çalışır ve gelişir. Uyanıkken oyunda öğrendiği bilgileri uyku sırasında organize ederek beynine kaydeder. Böylelikle beyinde nöronlar ortası bağlar oluşur ve güçlenir”