Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr –  Brezilya’da yaşayan 26 yaşındaki Jessika Aldrey Germiniani, boyun ağrısı çekiyordu ve bu yüzden kendine rahatlatıcı bir masaj yaptırmaya karar verdi. Masaj terapisti, ona akupunktur yapmak için ısrar etti. Tedaviden saatler sonra Jessika Aldrey Germiniani, kendini acı içinde buldu ve nefesini tutmakta zorlandı. Hastaneye gittiğinde ise akciğeri söndüğü için ameliyat olmak zorunda kaldığını öğrendi. Nefes alabilmesi için akciğerine tüp takılan genç bayan yaşadıklarını, “Doktor acil ameliyata gereksinimim olduğunu söyleyince çok korktum. Ağlamaya başladım, şoka girdim. Gerimde annesiz kalabilecek 5 yaşında bir oğlum var“ sözleriyle anlattı.

ŞAYET HASTANEYE KOŞMASAYDI…

Akupunktur esnasında çok acı hissettiğini lakin terapistinin bunun prosedürün bir kesimi olduğunu söylediğini belirten Germiniani, konuta gittiğinde nefes darlığı hissetmeye başladığını ve uzanmaya çalıştıkça nefes darlığının artığını söz etti. Pekala, hekiminin “Eğer hastaneye koşmasaydın ölecektin” dediğini belirten geç bayanın, vefatla burun buruna gelmesine sebep olan şey neydi? Akupunktur üzere uygulamaların hepsinde böylesine ölümcül olaylarla müsabaka olasılığımız ne?

‘BİR TEDAVİ KOMPLİKASYONU OLABİLİR’

Klasik ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Tabibi Dr. Sinan Akkurt, bu durumu ‘komplikasyon’ olarak kıymetlendirdi. Bedenin birçok noktasında akupunktur noktası olduğunu söyleyen ve bedenin derin noktalarına akupunktur yapılabileceğini belirten Akkurt, “Kısa, uzun ve çok daha uzun iğnelerle uygulama yapmak mümkün” dedi ve birtakım durumlarda da uzun iğnelerle uygulama yapılması gerektiğini belirtti. Jessica Aldrey Germiniani’nin yaşadıkları için Dr. Akkurt, akupunkturistin akciğer bölgesine yakın bir bölgeyi uyarmak hedefiyle uzun bir iğne kullanmış olabileceğini söyledi. 

“Bunu bir tedavi komplikasyonu olarak düşünebiliriz” ifadeleri kullanan Akkurt, “Birçok tedavide bu türlü durumlar yaşanabiliyor” diye konuştu. Gerek klasik tıp uygulamalarında gerekse klâsik ve tamamlayıcı tıp (GETAT) uygulamalarında komplikasyonların yaşanabileceğini belirten Akkurt, “Hata olabiliyor, deneyim eksikliğinden olabiliyor. Bazen her şeyi düzgün yapsanız bile uygulamadan kaynaklı bir komplikasyon gelişebiliyor” açıklamasında bulundu.

‘BEKLENMEYEN HADİSELER YAŞANABİLİYOR’

Bu türlü komplikasyonları sadece GETAT uygulamalarına bağlamanın yanlış olduğunu belirten GETAT doktoru Dr. Sinan Akkurt, “Komplikasyon demek, beklenmeyen sonuçlar demek. Tıpta öngörülemeyen sonuçlar maalesef oluyor. Hasebiyle bu sorunları illa ki klasik ve tamamlayıcı tıbba mâl etmenin gereği yok. Belirlenmeyen komplikasyonların olması maalesef tıbbın içinde olan bir durum” sözlerini kullanarak beklenmeyen hadiseler yaşanabileceğine dikkat çekti.

‘HEMEN GİDEYİM YAPTIRAYIM ÜZERE BİR TAVIRDA OLUNMAMALI’

Ayrıyeten Dr. Sinan Akkurt, GETAT uygulaması yaptıracak bireylerin de hayli dikkatli olması gerektiği konusunda ihtarlarda bulundu. Bu uygulamaları yaptırırken dikkat edilmesi gereken ayrıntılar olduğuna vurgu yapan Akkurt, şahısların klâsik ve tamamlayıcı tıp uygulamalarını zararsız görmelerinin ve “Hemen gideyim yaptırayım” üzere bir tavırda bulunmalarının gerçek olmadığının altını çizdi. “Her uygulama, her hastalıkta uygulanmıyor” tabirlerini kullanan Dr. Akkurt, “Örneğin bireyde kan hastalığı var ise birtakım uygulamalar bu şahıslara olmuyor, örneğin hacamat uygulanmaz. Kanda enzim eksikliğinden kaynaklı rahatsızlığı yahut hipertiroidi olanların ozon yaptırması ise uygun değil” dedi.

‘MUTLAKA BİR TABİBE YAPTIRILMALI’

Dr. Sinan Akkurt hastaların, Sıhhat Bakanlığı’nın onayladığı, ruhsatı ve sertifikası olan tabiplere müracaatı gerektiğini vurguladı. Bu tıp uygulamaların artık merdiven altı yerlere kadar düştüğünü ve Sıhhat Bakanlığı’nın buna karşı tedbir aldığını söyleyen Akkurt, GETAT uygulaması yaptıracak şahısların kesinlikle bir ‘hekime’ yaptırması görüşünde. Bu uygulamayı yapacak tabibin de ruhsatı, sertifikası ve uygulama pratiğinin ve bilgilerinin daima taze olması gerektiğini vurgulayan Akkurt, “Ehil olan şahıslara gidilmesi gerekiyor” dedi.

ALERJİK TEPKİLER OLABİLİR, BUNUN İÇİN…

Dr. Akkurt oluşabilecek tehlikeleri de şu halde örneklendirdi: “Mesela bir kişi doktor dışı hacamat yaptırmaya giderse, hacamat yapan tabip dışı şahıslar birtakım durumlara dikkat etmeyebiliyor. Bu dikkatsizlik de Hepatit B ve Hepatit C üzere bulaşıcı hastalıklara sebep olabilir. Kanama bozukluğunun yaşandığı kan hastalığı olan bir şahsa yapılan birtakım uygulamalar da sorun yaratabilir. Mesela apiterapi… Apiterapi, arı iğneleriyle yapılan tedavi idaresidir. Alerjik bir bünyede apiterapi uyguladığınızda anaflaksiye yol açabilir. O esnada doktor arkadaşın hem ehil hem de bununla ilgili takibatı olması gerekiyor. Alerjik tepkiler ve bedende istenmeyen olaylar da yaşanabiliyor. Olağan bunlar ender de görülse yaşanabilecek şeyler.”

‘BÜTÜN AYRINTILAR PAYLAŞILMALI’

Herkesin klasik ve tamamlayıcı tıp uygulamasına başvurabileceğini ve ulaşmanın da sıkıntı olmadığını söyleyen GETAT Tabibi Dr. Sinan Akkurt’un hastalara birtakım teklifleri var. Bunlardan birincisi, başvurulacak doktorun ruhsatlı ve işinin ehli olması. İkincisi ise hastanın, başvurduğu tabibe kendisiyle ilgili tüm bilgileri anlatması. “Geçmiş yıllarda yaşadığı sıhhat sorunları, beslenme biçimi, kullandığı ilaçlar hatta başvuran kişinin annesinin kendine gebeyken yaşadığı risklere kadar tüm ayrıntıları doktoruyla paylaşması gerekiyor” diyen Akkurt, GETAT’çıların hastalarına bütünsel bir bakış açısıyla yaklaştığı için bunların değerli olduğunun altını çizdi. Bu sebeple de hiçbir ayrıntıyı atlamadan paylaşmakta yarar olduğunu lisana getirdi.

‘BAKIŞ AÇISIYLA ÇAĞDAŞ TIPTAN AYRILIYOR’

“Son periyotlarda tıbbi birçok tartışmanın konusu olan klasik ve tamamlayıcı tıp uygulamaları, neden çağdaş tıptan ayrılıyor?” sorusuna Dr. Sinan Akkurt, “En başta bakış açısıyla çağdaş tıptan ayrılıyor“ tabirlerini kullanıyor. “Özellikle klasik tıpta uygulanmayan dayanak olarak gördüğümüz ozon tedavi, hacamat tedavisi üzere tedaviler klâsik tıp tanımlamasına giriyor” diyen Akkurt, çağdaş tıbbın sonuca yönelik; klâsik ve tamamlayıcı tıbbın ise nedene yönelik bütünsel bir bakış açısıyla çalıştığını vurguladı.

‘ALTERNATİF SÖZÜNÜ YANLIŞSIZ BULMUYORUM’

Çağdaş tıp ve klasik tamamlayıcı tıp ortasında bakış açısı farklılıkları oluşmasıyla birlikte birçok çağdaş tıpçı, klasik ve tamamlayıcı tıp için ‘alternatif tıp’ tabirini kullanıyor. “Alternatif tıp hakikat bir söz mi?” sorusuna GETAT doktoru Dr. Sinan Akkurt, “Tıbbın alternatifi olmaz. Tıp, tıptır“ diyerek yanıt verdi. Çağdaş tıbbın bakış açısında bir eksiklik olduğunu lisana getiren Akkurt, modern tıbbın muhakkak noktalarda kâfi gelmediğini ve kimi şeyleri karşılayamadığını belirtti.

“Alternatif demek yerine bütüncül tıp demek daha gerçek. Zira tıbbın alternatifi olmaz lakin bakış açıları farklı olabilir” tabirlerini kullanan Dr. Akkurt, “Bir tanesi çağdaş tıp bakış açısıyla etkene yönelik değil de sonuca yönelik tahlil sunar, başkası de bütüncül yaklaşır; insanı bütün kabul ederek organların ve tüm sorunların birbiriyle kontağını hesap edip temelden bir tedavi sunar. Bu sebeple bütüncül bakış açısı daha yanlışsız. Alternatif olarak anılmasını yanlışsız bulmuyorum. Yani tamamlayıcı denmesi bile yanlışsız olmayabilir” tabirlerini kullandı.

‘ORTA ÇAĞ’DA DA DÜNYA YUVARLAK DEYİNCE İTİRAZ ETTİLER’

Tıpkı vakitte GETAT Tabibi Dr. Sinan Akkurt, klasik ve tamamlayıcı tıp ismi altında birçok kişi ozon, akupunktur ve hacamat üzere süreçler yaptığı için çağdaş tıpçıların klâsik tıbba negatif baktığını da belirtti. Dr, Akkurt, GETAT’ın prosedürü olmayan, bilimsel açıdan sorgulanabilirliği olan bir alan olarak görülmesine de “Orta Çağ’da da dünya yuvarlak deyince itiraz ettiler. Galileo’yu reddetmişlerdi. Bilgi eksikliğinin olması o hususun yok olduğunu manasına gelmez” diyerek reaksiyon gösterdi. “Ben frekans tıbbıyla çalışıyorum. Frekans tıp denildiği vakit kabul edilmiyor ancak hepimizin elinde frekansla çalışan telefon, tablet vb. birçok şey var” diyen Dr. Akkurt bunları söyleyenlerin, büyük bir kısmının tıp hekimi olduğunu söz etti. GETAT kısımlarının hepsinde bilimsel çalışmalar olduğunu söyleyen Akkurt, Sıhhat Bakanlığı’nın da bu bilimsel çalışmalara istinaden ilerlediğini kelamlarına ekledi.

‘ELMA SATAN BİRİ ARMUTU BİLMEDİĞİ İÇİN KABUL ETMİYOR’

Dr. Sinan Akkurt “Buradaki sorun bizim bunları kabul edip etmemiz değil. Ne koşullarda gördüğümüz” diyerek durumu şu halde açıkladı: “Örneğin klasik tıpta, çağdaş tıp hakim. Siz tamamlayıcı tıp çalışmak istiyorsunuz ve bunun için etik suradan müsaade almanız gerekiyor. Fakat etik konsey, klasik tıpçılardan oluşuyor. Elma satan birine, armutla ilgili bilgi vermek istiyorsunuz ancak elma satan biri, armudu bilmediği için kabul etmiyor üzere bir durum kelam konusu.”

‘BAŞKA KISIMLARLA İLGİLİ EĞİTİMLERİMİZ EKSİK KALIYOR’

GETAT ile ilgili etik konseylerinin oluşacağını ve bundan sonra daha çok bilimsel çalışmanın olacağını belirten Dr. Akkurt, “Bu işin içerisinde fark ettiğim ve farklı bir bakış açısıyla baktığım vakit gördüğüm şey, aslında tıp fakültesinde eğitim alırken öbür kısımlarla ilgili eğitimlerimizin ne yazık ki eksik kaldığı oldu. Münasebetiyle bilmediğimiz husus üzerinden kıymetlendirme yapmaya kalkıyoruz. Bu öbür kollarda da geçerli. Örneğin, farmasötik süper bir kol. Biz tıp fakültesinde bitkilerle ilgili bir eğitim almıyoruz. Eczacılar bu eğitimi alıyor” sözlerini kullandı.