Önlemlerin tekrar sıkılaştırılması şaşırtan olmaz

Sıhhat bakanının ve bir çok bilim beşerinin açıklamaları salgında ikinci tepeyi yaşamaya başladığımız tarafında. Günlük hadise sayıları artıyor, buna ek olarak etrafımızda sık sık Covid müspet teşhisi konulan insanların haberlerini alıyoruz.

Tüm bunların sonucunda toplum ikinci tepeyi yaşamakta olduğumuzun şuuruna varmış durumda, her on şahıstan altısı bu formda düşünüyor.
Herkesin kendi ismine ferdî tedbirleri gereğince aldığını düşünmesi lakin yeniden de toplumun genelinin önlemsiz olduğunu düşünmesi bir dilemma olarak devam ediyor, işte bu noktada genel beklenti bu önlemleri devletin düzenlemesi istikametinde. Bu yüzden de düğünlere getirilen kısıtlamalar, toplu taşıma araçlarında alınan tedbirler büyük takviye görüyor.

Vatandaşlar, bu işi bireyler değil devlet çözebilir diye düşünüyor. Devletin de önlemleri tekrar sıkılaştırmak üzere bir eğilimi olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki günlerde bu istikamette gelişmeler yaşanırsa şaşırtan olmayacak.

OLAY SAYILARINDAKi ARTIŞ

Soru: Sizce ülkemizde şu anda salgının ikinci dalgası yahut öteki bir sözle birinci dalganın ikinci piki yaşanıyor mu?

Olağanlaşma sürecinin başlamasıyla birlikte önümüzdeki periyotta ikinci dalga yaşanabileceğine dair kamuoyunda tartışmalar da başlamıştı. Haftalık araştırmalarımızda ikinci dalga beklentisini takip ettiğimizde vatandaşların birçoklarının bu tarafta bir görüş belirttiğini gördük. Son devirlerde Sıhhat Bakanı ve birtakım bilim konseyi üyeleri bu durumu ikinci dalga yerine birinci dalganın ikinci piki olarak tanımladı. Bu çerçevede geçtiğimiz hafta saha çalışmamızda, bugünlerde salgında ikinci dalga yahut öteki bir sözle birinci dalganın ikinci pikinin yaşanıp yaşanmadığını sorduk. Her 10 vatandaştan 6’sı bu soruya evet karşılığını verdi. Olay artışlarındaki önemli artışın toplumun çoğunluğu tarafından bu formda değerlendirildiğini söyleyebiliriz.

DÜĞÜN ÜZERE ETKİNLİKLERE YÖNELİK KISITLAMALAR KAMUOYUNDA TAKVIYE GÖRÜYOR

Soru: Salgınla çaba kapsamında, tüm kapalı alanlarda sünnet düğünü, kına gecesi, nişan ve gibisi etkinliklere müsaade edilmemesine, düğün ve nikâh salonlarında sandalye/koltuk sayısının kısıtlanmasına ve düğünlerde oyun/dansa müsaade verilmemesine karar verilmiştir. Bu karara ait görüşünüzü belirtir misiniz?

Vatandaşların kendi aldıkları ferdi tedbirleri kâfi gördüklerini, başka vatandaşları ise bu mevzuda eleştirdiklerini uzun vakittir gözlemliyoruz ve araştırma bulgularımızda buna yer veriyoruz.

Düğünler vb etkinliklerde maske takılmaması, toplumsal ara tedbirlerine dikkat edilmemesi üzere konular toplumda en reaksiyon toplayan mevzulardan birisi oldu. Salgınla uğraş kapsamında bu cins etkinliklere getirilen kısıtlamaların kamuoyunun büyük çoğunluğun onaylanıyor. Bu kısıtlamalara karşı çıkanlar yalnızca %8 seviyesinde.

Yerlerde müzik kısıtlamasına toplumun yaklaşık 3’te 1’i net bir takviye vermiyor

Soru: Salgınla çaba kapsamında, restoran, kafe vb yeme-içme ve cümbüş yerlerinde saat 24.00’ten sonra müzik yayını (canlı yahut kayıttan) yapılması yasaklanmıştır. Bu karara ait görüşünüzü belirtir misiniz?

Salgınla çaba kapsamında, restoran, kafe vb yeme-içme ve cümbüş yerlerinde saat 24.00’ten sonra müzik yayını yapılması yasaklandı. Vatandaşlar ortasında her ne kadar bu kararı destekleyenlerin oranı desteklemeyenlerden daha yüksek olsa da, öbür kararlara kıyasla takviye seviyesinin nispeten daha düşük olduğunu tespit ettik. %20’lik kesim bu kararı yanlış bulduğunu söylüyor, %10 ise bu mevzuda net bir fikir belirtmiyor.

Toplu taşıma düzenlemesine dair görüşler

Soru: Salgınla uğraş kapsamında, minibüs/midibüsler ile koltuk kapasitelerinde rastgele bir seyreltme ve kaldırılma yapılmayan otobüslerde kent içi toplu ulaşım araçlarında ayakta yolcu alınmasını yasaklanmıştır. Bu karara ait görüşünüzü belirtir misiniz?

Soru: Salgınla çaba kapsamında, metro, tramvay vb. raylı araçlarda, metrobüslerde ve koltuk kapasiteleri seyreltilmiş/kaldırılmış otobüslerde ise ayakta alınabilecek yolcu sayısının il/ilçe genel hıfzıssıhha konseyleri tarafından tespit edilmesine karar verilmiştir. En çok kullandığınız güzergahı düşündüğünüzde, üstte bahsedilen toplu taşıma araçlarında ayakta yolcu sayısının azaltılması gerektiğini düşünüyor musunuz?

Ülke genelinde toplu taşımalarda düzenlemelere gidildi, lakin İstanbul üzere trafiğin ağır olduğu büyükşehirlerde bu karar tartışmaları da beraberinde getirdi. Ayakta yolcu sayısının azaltmasına yönelik bu kararın yolcu sayısı düşünüldüğünde uygulanabilirliği de farklı bir tartışma konusu oldu. Geçtiğimiz hafta yaptığımız araştırmamızda vatandaşlara bu mevzuyla ilgili 2 soru yönelttik. Her iki soruda da yolcu sayısının azaltılmasına yönelik kararın toplumda büyük oranda dayanak gördüğünü tespit ettik (%87).