Üç etaptan oluşan Battle of Pool Team Competition’ın birinci kısmında dumbell, tartı topu, burpee ve yüzme yarışları gerçekleştirildi. Bu kısmın son tipinde ise en uzun yüzen grup etabın birincisi oldu. İkinci etapta ise sportmenler 5 kilometre boyunca kürek makinesinde yarıştı. Kulvarı en süratli bitiren takım, bu etabı başkan olarak tamamladı. Tertibin son etabında ise 20 dakikalık yarışlar yapıldı. Dumbell, tartı topu ve ip atlamada 100’er kere, etabın son kısmında ise yüzmede 50 metrede en çok tekrarı yapan ekip, bu etabın galibi oldu.

Turnuvanın sonunda Canberk Babaoğlu, Hazal Hayta, Ayberk Oflas ve Kamil Metin’in yer aldığı grup 1’incilik kürsüsüne çıktı.

CANBERK BABAOĞLU: HERKESİN BİR ORTADA YARIŞTIĞI ARENA
Yarışa katılan atletler, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) özel açıklamalarda bulundu. Şampiyon grupta yer alan Canberk Babaoğlu, tertibin sürprizlere açık bir yapısının olduğunu lisana getirdi. Babaoğlu, “Organizasyon etap etap. Burada ulusal atletler, güreşçiler, farklı spor branşlarından atletler var. Hem ulusal olan atletler hem de bu spora şimdi yeni başlamış beşerler var. Herkesin bir ortada yarıştığı bir arena. Bu da heyecanı yükseltiyor. Yarıştığınız kişi tahminen ulusal atlet, onunla çaba ediyorsunuz. Ulusal bir sportmen, yanında yeni başlayan bir atletin uğraşını görüyor. O yüzden burada her an her şey olabiliyor. Bu sporun en hoş yanı da bu. Sıralama çok değişebiliyor. Bakırköy Belediyemiz de bu türlü hoş bir tertibe mesken sahipliği yapabiliyor. İnşallah çok hoş başlayıp çok da hoş bitireceğiz” dedi.

“YÜZME BU İŞİ 1, 2 DÜZEY DAHA ÜST ÇIKARIYOR”
Tertipte crossfit’in yanına yüzmenin de eklenmesinin kendisi için bir avantaj olduğuna değinen Babaoğlu, “Ben de yüzme kökenliyim. Bunun bana biraz avantajı olacak. İşin içinde başka hareketler de olduğu için fevkalade bir avantaj sağlamıyoruz. Öteki bir harekette benden çok evvel çıkabilen birisi, bir yüzücüye yetişemese de ortadaki farkı kapatmış olacak. Bunun yanında, yalnızca beden tartısı değil, farklı yükler da kullanılıyor. Lakin yüzme bu işi 1, 2 düzey daha üst çıkarıyor” halinde konuştu.

EMİNCAN PAPUR: CROSSFİT’İN TÜRKİYE’DEKİ BİRİNCİ TEMSİLCİLERİNDEN BİRİYİZ
Tertip hakkında bilgiler veren Emincan Papur ise “Burada crossfit müsabakası yapıyoruz. Türkiye’de 2012 yılında birinci salonu açan kişiyim ben. Şu anda 2 farklı salonumuz var. Crossfit’in Türkiye’deki birinci temsilcilerinden biriyiz. Bugün kendi üyelerimiz ortasında hoş bir müsabaka düzenliyoruz. Crossfit yarışının içinde bu sefer yüzme de var. Burada da Bakırköy Cet Spor bize dayanak oldu. Yüzme ile crossfit hareketlerini birleştiren ve 7 ekibin yarıştığı hoş bir yarış olacak” sözlerini kullandı.

“CROSSFİT’İN İNSANLARI BÜTÜNLEŞTİRİCİ BİR YAPISI VAR”
Farklı meslek kümelerinden birçok insanın crossfit ile uğraştığına dikkat çeken Papur, “Bizim atletlerimiz ortasında tabipler, mühendisler, avukatlar var. Çok farklı meslek kategorilerinden, asıl işi bu olmayan beşerler var. Ancak crossfit’in insanları bütünleştirici bir yapısı var. Salonlarımızda biz kapıdan giren herkese atlet olacakmış üzere eğitim veriyoruz. Fizikî kapasitelerini bu biçimde yükseltiyoruz. Bu spor bütün bedeni çalıştıran işlevsel hareketlerden oluşuyor. Yüksek yoğunlukta her gün farklı idmanlar yapılıyor. İnsanları rutinin dışına çıkarıyoruz. Bugün de tekrar rutinin dışındayız. Bu sefer yüzmeyi ekledik. Çok zevkli, herkes çok motive. Hoş bir yarış olacağını düşünüyorum” diye konuştu.

“HER BRANŞI YAPABİLECEK KAS KÜMELERİNE SAHİBİZ”
Crossfit ile uğraşan bireylerin her sporu yapabilecek kas kümelerine sahip olduğunu anlatan Emincan Papur, “Crossfit sizi her vakit bilinmeyene hazırlar. Bu sporu yapan beşerler; koşabiliyor, bisiklete binebiliyor, yüzebiliyorlar. Bunun yanında da 100 tane imtihan çekebiliyorlar, bir kutunun üstünden atlayabiliyorlar, bir objeyi duvara atabiliyorlar. Bunların hepsini bir ortada yapabiliyorlar. Crossfit’in dünyada esasen çok önemli bir akım olmasının nedenlerinden bir tanesi bu. Biz tahminen hiçbir branşı çok iyi yapmıyoruz fakat her branşı yapabilecek kas kümelerine sahibiz” dedi.

İREM KARAÇUKA: BU SENE HİÇ MÜSABAKA OLMAMIŞTI, O AÇIDAN ÇOK HOŞ OLDU
Yarışlarda ter döken atletlerden İrem Karaçuka ise “Daha evvel yapılması planlanan bir tertipti ancak pandemi nedeniyle ertelenmişti. Sonrasında tekrardan planlayıp, organize ettik. Bu sene hiç müsabaka olmamıştı, o açıdan çok hoş oldu. Biz atletler daima emeğimizin karşılığını alalım, bir müsabaka olsun istiyoruz. Bu manada bizim için de çok hoş bir tertip oldu” diye konuştu.

“CROSSFİT HERKESİN DÜZEYİNE NAZARAN YAPABİLECEĞİ BİR SPOR”
Crossfit’in herkesin yapabileceği bir spor olduğunu vurgulayan Karaçuka, “Crossfit herkesin düzeyine nazaran yapabileceği bir spor. Bir anda halter kaldırıyor üzere değil lakin düzey seviye atlayarak istenilen noktaya gelinebiliyor. Bayanları daha güçsüz görebiliyor olabilirler ancak bu sporda bu kelam konusu değil. Kendinizi geliştirip, üstüne koyduktan sonra istediğiniz başarıyı en az erkekler kadar yakalayabilirsiniz” formunda konuştu.
Avrupa’da bu cins tertiplerin sık sık düzenlendiğini belirten Karaçuka, kelamlarını şöyle noktaladı:
“4’er kişilik ekiplerden 2 farklı hit olarak ayarlandı. 2 kısımda da yüzme var. Crossfit denince akla yalnızca halter, tartı kaldırma gelebilir ancak biz bu müsabakada içine yüzmeyi de, işlevsel fitnessı da ekleyerek bir müsabaka planladık. Avrupa’da bu türlü yapılan müsabakalar var. Türkiye’de de bunları planlayarak crossfite kazandırmaya çalışıyoruz.”