Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle 2020 yılının herkes için şiddetli geçtiğini anlatan 19 yaşındaki ulusal sportmen, “Kendi açımdan baktığımda çok iyi geçtiğini söyleyemeyeceğim. Zira idmanlarımıza konuttan devam ettik. Salon ortamı ve kültürüne alışık olduğumuz için konutta kalmak bize çok iyi gelmedi. Lakin bir de bardağın dolu tarafı var. Muhakkak sakatlıklarımız vardı, onların giderilmesi için bu süreç iyi oldu. Kendimize vakit ayırma açısından daha evvel tahminen hiç elimizde olmadığı kadar vakit oldu. Bu açılardan hoş geçti.” diye konuştu.

Ayşe Begüm Onbaşı, cimnastikte 2021 yılının ağır bir takvime sahip olduğunu belirterek, “Çünkü 2020 programını alıp 2021’e entegre ettiler. Bu durum bizi biraz zorluyor. Zira olağanda tek yıllarda Avrupa Şampiyonası, çift yıllarda de Dünya Şampiyonası yapılıyordu. Bu sene ikisi birden yapılacak. Bunların dışında dünya kupaları, açık kupalar ve ABD’de ANAC turnuvası var. Bu turnuvaya katılmayı hedefliyoruz. Hülasa yarışacak bir sürü turnuva var. Ancak asıl gaye doğal ki Dünya Şampiyonası.” tabirlerini kullandı.

“En büyük maksat Dünya Şampiyonası”

Ulusal cimnastikçi, Dünya Şampiyonası’nın kendisini heyecanlandırdığını vurgulayarak, “Bu sene en büyük maksat Dünya Şampiyonası. Bu şampiyona, 2022 yılında yapılacak Dünya Oyunları’nın seçmesi niteliğinde. O sebeple bizim için ayrıyeten değerli. Yani iki ayaklı bir turnuvanın birinci ayağında gayret edeceğiz. İkinci ayak çok daha büyük. O sebeple çok kıymetli bir turnuva.” biçiminde görüş belirtti.

Dünya Şampiyonası’nda sergilemeyi planladığı koreografiyle ilgili bilgi veren Ayşe Begüm Onbaşı, şunları kaydetti:

“Sene başında bir stil değişikliğine gitmeyi planlamıştık. Ancak sonrasında tekrar Latin-salsa yüklü bir koreografiye döndük. Zira kendime güvendiğim bir kategori bu. Bununla yarıştığımda ekstra bir öz itimatla podyuma çıkıyorum. Bu türlü bir baht varken işi riske atmanın hakikat olmadığını düşündüm. Bu sebeple yeniden Latin-salsa yüklü bir koreografi sergileyeceğim. Lakin şöyle bir durum var. Geçen yılın puanlarına bakarsak zorluk manasında şu an tek bayanlarda en iyi dereceyi yapan benim. Bundan ötürü genel puanımın da artacağını düşünüyorum. Olağan maksatlardan biri dünya rekorunu kırmak.”

“Yarışmak bana iyi geliyor”

Ayşe Begüm Onbaşı, müsabakayı çok özlediğini belirterek, “Yarışmak bana iyi geliyor. Bir de 2020’de şunu fark ettim, ben yarışmak için doğmuş bir insanmışım. Konutta kaldığımız devirde her şey bomboş geldi. Meskende idman yapıyorduk ancak bir gayemiz yoktu. Bir belirsizliğin içindeydik. Ya da gayelerimiz öteleniyordu. Bu durum beni hakikaten çok üzdü. Spor yapmak sahiden çok hoş bir şey. Sporun yalnızca fizikî değil zihinsel manada da gelişime katkı sunduğunu düşünüyorum. Bu sebeple spor kültürünün küçük yaşlardan itibaren desteklenmesi gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Ulusal cimnastikçi, başarılı atletlerin yetişmesinde aile takviyesinin çok kıymetli olduğunu lisana getirerek, “Ailenin dayanağı olmadan atlet istediği kadar yetenekli olsun ve çabalasın lakin aşikâr bir yere kadar gidebilir. Ailenin, akrabaların, arkadaşların ve hatta sınıftaki öğretmenlerinin takviyesi çok çok kıymetli. Zira başarılı bir atlet, sacayağı üstündeymiş üzere düşünülebilir. Biz tahminen üstteyiz fakat bizi ayakta tutan bir sürü etken var. Bu sebeple ailelerin çocuklarına olabildiğince dayanak olmalarını tavsiye ederim.” diye konuştu.

“Bireysel sporlarda takviye çok önemli”

Ayşe Begüm Onbaşı, spora dayanağın artması gerektiğini lisana getirerek, “Bireysel sporlarda dayanak çok değerli. Ben de şanslıyım ki Red Bull sportmeni olarak müsabakaya devam ediyorum. Red Bull’un bana sağladığı en büyük avantajlardan biri görünür olmak. Red Bull sportmeni olarak yüzde 1’lik şanslı kısımda yer alıyorum. Her atletin benim üzere desteklenip gereksinimleri karşılanmıyor. Spora dayanağın genel manada artması gerekiyor. Zira takviye olmadan muvaffakiyetin gelmeyeceğini düşünüyorum.” sözlerini kullandı.

Toplumsal medyayı iyi kullandığını vurgulayan ulusal cimnastikçi, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Takipçilerime ve onların yorumlarına çok paha veren biriyim. Olabildiğince her yoruma geri dönmeye çalışıyorum. O sebeple takipçilerimle iyi bir etkileşim ve irtibatımız var. Onların hislerine ve bildirilerine hürmet gösteriyorum. Onlar da bana birebir halde. Çoklukla yaptığım işler seviliyor. İdman sırasında ya da idman dışındaki olağan hayatımda yaptıklarım beğeni alıyor. Onlar sevdikçe ben de bu işe daha sıkı sarılmaya çalışıyorum.”