CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün Ataşehir Belediyesi Nikah Salonu’nda birinci bölge apartman görevlileriyle bir ortaya geldi. Toplantıya CHP İstanbul Vilayet Lideri Canan Kaftancıoğlu, Konut-İş Sendikası Lideri Alican Kayhan ve çok sayıda apartman vazifelisi katıldı. Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada, “Siz misyon yapıyorsunuz. O denli 8-9 saat değil. Yeri geldiğinde 10-12 saat, hatta 24 saat misyon yapıyorsunuz. Lakin görünmüyorsunuz. Siyaset kurumu sizi görmüyor” dedi.

‘Sorununuza talibim’

Kılıçdaroğlu, “Her gün çalışan, yanlışsız dürüst bayramı ve tatili bile olmayan, oturduğu yerler sağlıklı olmayan yüzbinlerce insanın sıkıntısıyla sanki siyaset kurumu gelip ilgilendi mi? Sizin sıkıntılarınızı dinlediler mi? Hayır, yalnızca oy istemek için geldiler. Beni iyi tanımanızı isterim, benim dostlarım vardır. O dostlarımın başında da sizler gelirsiniz. Bütün apartman vazifeleri, bütün personeller, alın teri dökenlerin tamamı benim dostlarımdır. Ben size, gelin bana oy verin diye bir davet yapmıyorum, dikkat buyurun. Ben sizin problemlerinize talibim. Ben sizin, daha iyi bir ömür sürdürmenizi istiyorum” diye konuştu.

‘Önerge vereceğiz’

Apartman vazifelilerinin durumunu Meclis’e taşıyacaklarını belirten Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Apartman vazifelileri çoğunlukla en alt katta güneş görmeyen dairelerde yaşıyor. Belediye liderlerinden yeni binalara imar verirken apartman vazifelilerinin konutunun güneşi, görüntüyü görecek halde yapılmasını istedim. Apartman vazifelilerinin çocuklarının da iyi eğitimi alması gerekiyor. Bu çabayı yalnızca apartman vazifelileri için değil taşeron çalışanlar için de yaptık. 1 milyona yakın taşeron personele zorla, söke söke takım aldırdık. Emekliye iki maaş ikramiye. Artık apartman vazifelilerinin hengamesini veriyoruz. Sizin kaygılarınızı yalnızca burada değil, TBMM kürsüsünde de anlatacağız. Önümüzdeki süreç içinde araştırma önergesi vereceğiz. Siyaset cebe çal ışmaz, siyaset halka çalışır.”

‘Bu bir itiraf’

Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın evvelki gün açıkladığı İnsan Hakları Aksiyon Planı’nı da eleştiren Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Sizin hakkınızı teslim etmeyen kişi ‘İnsan Hakları Aksiyon Planı açıklıyorum’ diyor. Arkadaş evvel benim bir hakkımı teslim et, ondan sonra çık öbür haklar varsa onlar için çaba et. Benim hakkım teslim edilmiyor. ‘Efendim fikrinden dolayı kimse mahpusa girmeyecek.’ Bugün kanısından dolayı hapishaneler tıka basa dolu. Farklı düşündü diye… ‘İnancından dolayı kimse mahpusa girmeyecek.’ İnancından dolayı mahpusta olan binlerce kişi var. Fikrini açıkladı diye beşerler mahpuslarda. O yüzden beşerler korkuyorlar ‘Örgütlenirsek başımıza bir bela gelir mi?’ diye. Şayet bir ülkede bir siyasi parti, bir devleti 19 yıl yönettikten sonra kalkıp da ‘Ben İnsan Hakları Aksiyon Planı açıklıyorum’ diyorsa o ülkede insan hakları yok demektir. Yani insan haklarının olmadığını itiraf etmek demektir.”

Tiyatrocularla bir ortaya geldi

CHP başkanı Kılıçdaroğlu, tiyatro sanatkarları ve birlik temsilcileriyle bir ortaya gelerek, Kovid-19 salgını sürecinde yaşanan sıkıntıları dinledi.