40 yaş üstü akciğer kanseri taramalarının erken teşhiste çok büyük role sahip olduğuna dikkat çeken Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç.Dr. Özkan Demirhan, “Aktif sigara kullanıcısı olsun ya da olmasın 40 yaş üstü şahısların kesinlikle akciğer check-up’ı yaptırması gerekir. Sigara içenlerin ise her yıl tertipli olarak düşük doz akciğer tomografisi ile akciğer taramalarını yaptırmalarını öneririm. Sigara içmeyenler aile riski, mesleksel ve çevresel risk taşıyorsa onlar da sigara içenler üzere yılda bir sefer kesinlikle düşük doz akciğer tomografisi yaptırmaları gerekir” dedi.

Akciğer kanserinde bu hayati belirtilere dikkat!

Öksürük ve balgam çıkarmanın en değerli akciğer kanseri belirtisi olduğunu söz eden Demirhan, “Öksürük, balgam çıkarma, öksürüğün karakter değiştirmesi, balgamın karakter değiştirmesi, balgamda kan görülmesi, kirli-kokulu balgam çıkarması, göğüs ağrısı üzere şikayetler akciğer kanserini işaret ediyor olabilir ve bu hastaların kesinlikle tetkik edilmesi gerekir. Bilhassa tütün ve tütün eserleri kullanma öyküsü olan 40 yaş üstü bireylerim bu şikayetlere karşı çok dikkatli olmasında yarar var” biçiminde konuştu.

Ailede akciğer kanseri kıssası olanlar sigara içiyorsa risk katlanıyor

Ailede akciğer kanseri hikayesin olanlarda riskin katlandığının altını çizen Özkan Demirhan kelamlarına şöyle devam etti: “Ailede akciğer kanseri öyküsü olanlar sigara içiyorsa bunlarda akciğer kanseri görülme riski ikiye katlanıyor. Onların daha dikkatli olmaları ve kesinlikle sigarayı bırakmaları gerekir. En ufak bir şikayette check-up müddetini beklemeden kesinlikle tabibe görünmesi gerekiyor. Birtakım hastaların tomografisi pak çıkabiliyor lakin şiddetli öksürük ve balgam çıkarma, balgamda kan görülme şikayetleri devam ediyorsa tarama hedefli bronkoskopinin de yapılmasını öneriyorum. Akciğer kanseri tarama tekniği olarak şu anda bu çok sık yapılmıyor fakat ek olarak yapılması gerekebiliyor. Bronkoskopi usulleri çok gelişti tomografide göremediğimiz öksürük nedenlerini bronkoskopi ile görme ve buna nazaran hastayı gerçek müdahaleye yönlendirme bahtımız oluyor.”

Akciğer kanserini erken teşhis etmek için bunlar yapılıyor

Erken teşhisin öteki kanser tiplerinde olduğu üzere akciğer kanserinde de büyük değer taşıdığını belirten Doç.Dr. Özkan Demirhan, “Akciğer kanserini erken evrede yakalamak için şuurlu check-up sayısını artırmak, akciğer sineması ve düşük doz akciğer tomografisi kıymetli rol oynuyor. Bilhassa 10-20 yıldır sigara kullanan 40 yaş üstü bireyler, ailesinde akciğer kanseri kıssası olanlar nizamlı olarak tabip denetiminde olmak zorundalar. Risk altında oldukları için bu şahıslara mutlaka düşük doz akciğer tomografisi öneririm. Şayet lezyon tespit edilirse çok iyi ve dikkatli değerlendirilmeli, takip gerektiren lezyona ise 3-6-12 aylık takipler yapılmalı. Düşük doz tomografi kullanılması büyük kıymet taşıyor zira hastalar daha az radyasyona maruz kalıyor. Erken teşhiste bize yol gösteren memleketler arası bir formül vardır, bu metot yüzde 100 olmasa da bizlere bir fikir vermektedir. Sinemada patoloji saptandığı vakit sigara içimi ve yaş durumu da göz önünde bulundurulur. Akciğerde kitle tespiti  durumumda PET CT de bize yardımcı olur. Lezyon tanısı için biyopsiye kadar giden bir süreç yaşanabilir. Şayet ameliyata uygunsa kesinlikle cerrahi tedavi tercih edilmelidir zira akciğer kanserinde ameliyat oranı hala düşüktür” açıklamalarında bulundu.

Akciğer kanseri nasıl tedavi ediliyor?

Akciğer kanserinde tedavi seçenekleri cerrahi ve cerrahi dışı (medikal onkoloji ve radyasyon onkolojisi) tedavilerin hangisi uygun ise iyi pahalandırmak gerektiğinin altını çizen Demirhan, kelamlarını şöyle noktaladı: “Akciğer kanserinde tedavi tekniklerinde ameliyat oranları yüzde 15-20 üzere. Akciğer kanseri tanısı konmuş hastaların birden fazla yaygın metastaz olunca göğüs cerrahisine başvuramıyor. Bu yüzden süratlice vakit kaybetmeden bu hastalığın bedene yayılıp yayılmadığına bakmak lazım.

Onun için tarama metotları var. Tümörün hücre tipi tayininden sonra PET CT, beyin MR, gerekirse kemik, batın MR’ları ya da bedenin öbür bir yerlerinin MR’ larını çekmek gerekir. Bu taramaları yapıp hastanın vakit kaybetmeden şayet ameliyata uygunsa ameliyat seçeneği değerlendirilmeli, ameliyata uygun değilse de öbür tedavi seçeneklerine bir an evvel başlanmalı. Kişinin bu süreçte vakit kaybetmemesi çok değerli. En geç 15-20 gün içinde tedavilerin başlanması hastanın hayat kalitesi ve tedavi başarısı açısından ehemmiyet taşıyor. Akciğer kanserinin tedavi planı multidisipliner plan içinde yapılmalıdır.”